Klasik(!) diziliş
Fenerbahçe'nin Aykut Kocaman'ın son sezonunun ikinci yarısından itibaren klasikleşmiş bir dizilişi var. Önde hep aynı üçlü var. Emenike-Sow-Kuyt, sakatlık ceza ya da Afrika Kupası olmadığı sürece bir kanun hükmü gibi oradalar. İşler iyi giderken bunu değiştirmenin bir anlamı yok tabi. Ama Alper'in sakatlığı, Caner'in cezası Emre'nin kırılganlığı nedeniyle kadro problemi yaşanırken üç yabancı hakkını bu şekilde harcamak ne kadar doğru? İsmail Kartal dün bu üçlüyü oynatabilmek adına sahaya çok defansif ve bu üçlüyü besleyemeyecek bir orta üçlüyü sürdü. Ne Topal, ne Raul, ne de Selçuk birlikte 'Voltran'ı oluşturabilecek seviyedeydi.
Üretkenlikten uzaktı
Maçın ilk yarısında Fenerbahçe, 35. dakikaya kadar yani Konyaspor'un psikolojik geri çekilişine kadar üretkenlikten uzaktı. Böyle olunca İsmail Kartal'ın ikinci yarı başında seri değişiklikler yapması işin sanki doğalı gibiydi. Ama Kartal bunun yerine 15 dakika beklemeyi tercih etti. Ve Fenerbahçe sadece maçın son yarım saatinde Emre ile ve uzatmayla son 15 dakikasında da Diego ile oynayabildi.
Halbuki klasik dizilişten vazgeçebilseydi 4-4-2 ya da 4-2-3-1 ile Emre ve Diego'dan birini oynatarak üretimi artırabilirdi. Derbi öncesi Fenerbahçe'nin puan olarak durumu sıkıntıda.
Ligin kalan bölümünde umutlu olmak için tek şansları derbiyi kazanmak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.