Mert Aydın

Mert Aydın

10 Aralık 2014 | Çarşamba

Ve perde indi

Kadro bakımından değil ama oynanan futbol ve gösterilen direnç anlamında bu sezon Şampiyonlar Ligi'nin neredeyse en kötü takımı Galatasaray. Arsenal karşısında kısa sürede havluyu attıkları gibi Arsene Wenger'in bıyıkları yeni terleyen gençleri oyuna dahil etmesi sayesinde çok büyük bir farktan kurtuldular. Galatasaray'ın ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Art arda iki anlamlı pas yok. Eskişehir ve Akhisar maçlarında 'pas oyunu' işe yaramıştı. Ceza alanı çevresine gelen şut çekiyor. Bu şutların da nereye gittiği belirsiz. Hamza Hoca'nın kupa ve ligde getirdiği havanın yeterli olmayacağı Şampiyonlar Ligi seviyesi için belliydi. Akhisar'ın elini kolunu sallaya sallaya geçtiği orta saha Arsenal için biçilmiş kaftana dönüştü. Burak Yılmaz, Umut Bulut ve Wesley Sneijder'in birlikte oynatma fikri yanlış değil.
Ne var ki etkisiz ve savunma dengesi düşmüş kanatlar ile birbirleriyle en ufak bir uyum gösteremeyen Emre Çolak-Felipe Melo ile gelinebilecek nokta bu kadar.

Nasıl bu hale geldiler!
Galatasaray'da şapkalar öne konulmalı.
Son iki sezon son 8 ve son 16 oynayan bu takımı bu hale getirmek için kim neler yaptı tartışılmalı.
Hepsinden önemlisi Ludogorets kadar bile Şampiyonlar Ligi'ne aitmiş gibi görünmeme durumuna nasıl düşüldü? Unutulmamalı Galatasaray'ın 1905 yılında kuruluş amacı "Türkiye Ligi" değil, "Türk olmayan takımları yenmek" 2014'te bu felsefeden vazgeçemezsiniz.
Hamza Hoca bu saatten sonra tamamen Türkiye'ye konsantre olacak.
Ama biraz sert biraz iyi top yapan rakip önünde işler kolay olmaz. İşin acı yanı eldeki yerli oyuncu havuzu orada da hocanın karşısındaki en büyük sorun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor