Kağıttan kaplan!

Salzburg kendi liginde iki maçta 10 gol atmıştı.
Tempoları, fiziksel kaliteleri üst düzeydeydi. Belki oyuncu kalitesi konusunda Fenerbahçe'nin gerisindeydiler ama sezon başı itibarıyla avantaj onlardaydı.
Ersun Yanal belli ki 4-1-4-1 sistemini benimseyecek. Ancak bu sistemde orta sahanın kanatlarında oynayacak futbolcular dün sahadakiler değildi.
Bunun yanında Emre'nin belkide kariyerinin en kötü dönemlerinden birinde olması, Alper'in top kayıpları orta saha ve hücum arasındaki mesafenin uzaması, kenar beklerinin dengesizliği maçın büyük bölümünde Salzburg'un oyun üstünlüğünü elinde tutmasını sağladı.

Turu vermesi zor
Ersun Yanal, takım gol yedikten sonra geçen sezon belkide UEFA'da yarı finali getiren oyun sistemine döndü. Bunun yanında Cristian'ın oyuna girişiyle birlikte Fenerbahçe organize hücum yapmaya başladı.
Böyle olunca peş peşe pozisyonlar geldi. Ve Salzburg savunmasının "kağıttan kaplan" olduğu anlaşıldı.
Son bölümdeki çabanın meyvesi, penaltı golüyle geldi.
Fenerbahçe 65 dakika organize olamadığı, rakibe mahkum olduğu bir maçı son dakikada bulduğu deplasman golüyle bitirdi.
Evet, Salzburg tempolu ve tehlikeli bir takım. Rakibin bütün defolarını gören Fenerbahçe'nin İstanbul'da turu vermesi küçük bir ihtimal.
Öte yandan sezonun kalan bölümünde daha efektif bir Fenerbahçe olabilmesi için, kanat ikililerinin çok daha verimli olması gerekir.