Geç müdahale
Bizim bir huyumuz var. Bir takımımız Avrupa'da maç yaparken rakibi ya yüceltiyoruz ya da yerin dibine batırıyoruz. Stoke'un fiziksel gücünü hepimiz biliyoruz ama son günlerde Barcelona muamelesi yaptığımızın da farkındayım.
Abartılı bir korku başlamıştı medyada. Bu galiba daha çok Beşiktaş'ın futbolundan duyulan kuşkudan kaynaklanıyordu.
Sonuçta Stoke City menajeri Pulis'in kafasındaki en yaratıcı hücum varyasyonu Delap'in taç atışlarına vurulacak kafalardı. Maçın başında rakibin bol duran top kazanarak kurduğu baskıdan iyi pas yaparak çıkan Beşiktaş ilk atağında golü buldu. Hava toplarındaki konsantrasyon gol sevinciyle bozulunca da Hilbert, Rüştü'yle çarpışıp Crouch'un topu ağlara yollamasına neden oldu.
İlk yarının kalan bölümünde topu iyi çeviren Beşiktaş, Stoke'un yeniden o baskıyı kurmasını engelledi. İkinci yarının ilk bölümünde de Quaresma önderliğinde Beşiktaş orta sahası oyunu rahatlattı.
Holosko ile başlasaydı...
İşte bu dönemde Pulis, klasik formatını bozacak bir hamle yaptı. Oyuna farklı bir derinlik katabilecek Walters, yeni bir baskının müjdecisi oldu. Bu baskı olması gerekenden daha uzun sürdü. İşin içine yorgunluk da girince geriden top çıkmamaya başladı. Bunun sonucunda da penaltı ve gol geldi.
Belki de Carvalhal'ın ikinci baskı sürecinde bir müdahale yapması gerekirdi. Ernst'i oyuna alışı geç oldu. Çünkü rakip tempoyu yakalamıştı.
Belki Walters'ın girişinin durumu değiştirdiğini erken fark etmek gerekirdi.
Maçı izledikten sonra konuşmak kolaydır. Bu doğru ama Edu yerine Holosko ile başlamak sanki daha iyi bir fikirmiş gibi geldi.
Bu yenilgiye rağmen Beşiktaş'ın gruptaki şansı azalmadı. İç saha maçlarını kazanması ve bir deplasman beraberliği tur için yeterli olacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.