Ne kupası beyim?

Birkaç gün önce başkan Adnan Polat, ilginç bir demeç verdi ve dedi ki "Sezon sonunda kupayı biz havaya kaldıracağız." Puan cetveline baktım şampiyon adayları 60 puanı ortalamış, Galatasaray ise hâlâ 50'lerde. Oldukça düşündürücü bir durumdu bu. Şampiyonluk nasıl gelecek, o da merak konusu. Daha doğrusu "İstemek, yapmanın yarısıdır" derler. Diğer yarısı ise iyi çalışanın oynayıp kazanacağı bir şeydir. Bu Galatasaray'ın ikinci yarıdaki oyunu ile kazanacağı bir şey yok. Ayrıca şu günlerde hakemler de zirvedeki takımlarla aynı heyecanı yaşayıp onları koruyorlar. Galatasaray oyuna dört orta saha oyuncusu ile başladı. Bu dörtlü, ilk yarıda güzel oynadı. Özellikle Barış ve Ayhan'ın hucuma katkısı oldukça fazlaydı. Gol de böyle bir hücum da Ayhan'ın nefis pasını değerlendiren Barış'ın şutuyla geldi. Rijkaard, Dos Santos'a sağda görev verirken, Keita'yı da serbest oynatıyordu. Defansta Aykut maç eksiğine rağmen iyiydi.

Sezon kapandı
İlk yarıda ki uzatmanın son saniyelerinde Galatasaray kalesi önündeki karambolde Aykut, Sedat'ın gollük şutunu başarıyla kurtardı. Bu arada iyi oynamayan Servet'in hatalarını Neill ecel terleri dökerek önledi. Kısacası ilk yarı buydu ama hiçbir zaman Polat'ın dediği kupayı getirecek oyunu oynayan bir takım ortada yoktu. İkinci yarı başladığında ilk yarının Galatasaray'ı ortada yoktu. Hele Cimbom orta sahada oyundan düşünce bu defa Sivasspor'un oyuna ağırlık koyduğu açıkça gözüküyordu. Aykut, her şeye rağmen ikinci yarıda gerçekten çok başarılı kurtarışlar yaptı. Kamanan, Musa Aydın ve Mehmet Yıldız'ın pozisyonlarındaki kurtarışları alkışlanacak cinstendi. Erken atılan golden sonra uzun süre 1-0 devam eden maçlar genelde insanı sinir harbine sürüklüyor. Sivas maçı da öyle oldu. Hele ikinci, yarıda Galatasaray oyundan düşünce, herkeste 'Ya şimdi gol gelirse' korkusu başladı ve sonunda o da oldu. Uzatmanın birinci dakikasında Mehmet Yıldız durumu 1-1 yaptı ve Galatasaray'a sezonu kapattırdı.