Enayi gururu!

Emre Belözoğlu'nun 40 yaşına girerken, yeniden Fenerbahçe ile anlaşma yapmasının örnek alınacak çok yanı var. Profesyonel olmanın en gerçek hali.
Onun gençlik fotoğrafları bile yeniyken hayallerine borcunu ödediğini söylersek hakkını vermiş oluruz.
Onun hayali hep sarı lacivertti çünkü. Ve bu ikiliyi yeniden bir araya getiren gerçeğin adıdır; aşk!

* * *

Emre, Fenerbahçe'de ne yapar?
Öncelikle giydiği formanın anlamını diğer futbolculara da hissettirir.
Fenerbahçe orta alanındaki "ihtiyar heyetine" servis yapmayı öğretir.
40 yaşındayken bile; yabancılara ihtiyaç duyulmayacağının anonsunu verir.
Sonuç olarak; kendisine biçilen değerin karşılığını fazlasıyla verir ki; onun ayaklarının büyüsü az bulunur çünkü!

* * *

Vedat Muriç için Fenerbahçe ve Galatasaray pazarlık yapıyor.
Rizespor için harika bir ortam oluşturuldu.
Bir futbolcuya değerinden fazla ödeyip, onu rakibinin elinden alabilme gerçeği; bizim ülkemizdeki kompleksli yöneticiliğin şanındandır!
Biz buna "enayi gururu" diyoruz!
Adına büyük denen kulüplerin borçlandıkları bankaların kapısında yatmalarının sırrına mahsuben!

* * *

Bütçeye uygun olmayanların o takımın ruhuna da uygun olmadığını anlamak için transfer mevsimlerini beklemek gerekiyor demek!
Diagne; Galatasaray'ın ihtirasının sembolüdür!
Kazanmak uğruna ne çok şeyin kaybedildiğinin resmi belgesi.
10 milyon bonservis bedeli ve ekstra 3 milyon Euro!
Diagne gitmesi gereken yerde "kalacağım" diyorsa ve Galatarasay tarafından ödenecek bir bedel varsa mutlaka ödenecek.

* * *

Beşiktaş; erkek voleybol şubesini kapatmakla futbol takımının transfer yapabilmesi için kapı mı araladı?
Üç yıldır kazanılan ve toz edilen milyonlarca doların hesabını vermeyenler, hesabı voleybol şubesine mi kesti yani?
Ne yani, ipler kimin elindeyse onlar kulüplerin sahipleri midir?
Bir zamanlar böyle değildi çünkü!
Koca Beşiktaş'ın dağ gibi taraftarı her şeyin farkındadır umarım!
Dibe vurmuş gerçekler konusunda söz sahibi sadece onlar çünkü.

* * *

Dar bir bütçeyle de takım kurulur.
Zor şartlarda da büyüklük muhafaza edilir.
Ama herkes gerçekleriyle yüzleşecek!
Eleştirilere kilitli olan başkanlar tek başlarına batmayı öğrenseler sorun yok! Ama onlar gemiyi batırmayı başkanlık zannediyorlar!
Hesapsız! Kitapsız!

* * *

Kulüplerin futbolculardan önce ahlaklı menajerlere ihtiyacı olduğu söylesek kimin umurunda!
Dürüstlüğe itibar etmeyenleri ihbar ettik ne oldu?
Başkanların ruhuna kur yapanların "müdahale alanı" genişlerken, Fenerbahçe'nin kasasına elini uzatan Comolli hala görüşmelerin ta kendisi oluyorsa, ben yine notumu düşerim. "Comolli'nin bulaştığı her transferden işkillenmelisiniz!" Bu adamın yüreklerdeki sabıkası kolay kolay silinmez çünkü!

* * *

Benim merak ettiğim diğer konu; bazı hakemlerin düdükleri transfer borsasında hangi değerlerin katliamı üzerinden işlem görüyor.
Yeni sezonda kullanılmak üzere!