Çocuk ve futbol
Hafta sonunda yaşları 12 ila 15 arasındaki çocukların parktaki futbol konulu sohbetlerine kulak misafirliği yaptım.
Transferdeki kıtlığın sebeplerini de iyi biliyorlardı, menajerlerin kasasını dolduran bonkörlüğün de.
Biri yıldız falına baktırmış, bütün teneke yıldızların yine kendi takımına kakalanacağından şüphe duymadığından söz etti.
Teneke sözcüğüne parantezini de kibarca açtı.
"Birbirlerine göz kırpanlar böyle paslı tenekeleri kırpıp kırpıp yıldız yapıyor, sonra da bizim yöneticilere futbolcu diye yutturuyor!" Milyonlar verilip alınan ama futbolcu olarak zerre kadar verim alınmayan futbolcuların listesini yayınlandılar aralarında.
Hiç ummadığım cümleyi kullandı ufaklıklardan biri.
"Birileri transferde öd keselerini bile para kesesi olarak kullanıyor!" H H H
Çocukların futbola nasıl baktığı; üzerinde durulmayan bir konu haline gelmişken, bir başkası "biliyor musunuz?" dedi "benim babam kendi çocukluğuna telefon ediyor, arada bir konuşuyorlar." Merakla soruldu.
"Ne konuşuyorlar?" "Havadan sudan!" Baktım da, kurdukları cümlelerin içinde büyümüş çocukların muhabbetleri ilginç bir hal aldı.
"Babamın çocukluğunda havalar da böyle değilmiş sular da! Üstelik futbolcular kitap okurmuş!" Biri dayanamadı, "şimdi bizlerin canına okuyorlar" dedi.
H H H
Kadınların dünya kupası maçlarını zevkle zliyorlarmış.
"Kadınların zarafetini izleyen erkekler kendilerinden utanır mı?" diye sordu biri.
"Hiç sanmıyorum" diye karşılık verdi içlerinde en küçük olduğunu düşündüğüm bir çocuk.
Bir diğeri hakemlere takılmıştı.
"Bizim ülkemizde maçları kadınlar yönetse futbolda mertlik yeniden icat edilirdi" diye gerçeğin kalbine sapladı okunu.
Hakemlerin sistemin yan sanayi olduklarını biliyorlardı.
"Bizleri enayi yerine koymasınlar" diyen bir koronun sesini duydum!
H H H
Aralarına karışıp Sadri Alışık'ı hatırlatmak geçti içimden, yazlık sinemaları.
Eski 45'liklerdeki unutulmaz şarkıları, Aşkın top oynadığı mahalleleri.
Mahalledeki hayal arkadaşlarının sonradan hayat arkadaşı olduğu siyah beyaz yılları.
H H H
Eski yılların asaletini anlatarak şimdiki zamana asalet katmanın mümkün olmadığını elbette biliyordum.
Dayanamadım yanlarına gittim.
"Peki, yeni sezonda ne istersiniz çocuklar?" diye sordum.
Hiç düşünmeden cevap verdi biri.
"Hiç kullanılmamış bir sezon isterdim!" Arkası sağlamdı cümlesinin!
"Yöneticiler, teknik direktörler, futbol yazarları, yorumcular hiç kullanılmamış insancıl bir dil kullansalar futbol da başka olur adalet de." H H H
Çocukların zekasını da cesaretini de küçümsemeyelim.
Ambulansa ihtiyaç duymanın şartlarını oluşturanlar alkışlanırken, ambulansı çağırmış olmak olağanüstü bir görev anlayışı sayılırken, çocuklar büyüklerden daha fazla şeyler biliyordu.
Satranç oynamayı da büyüklerin kendileriyle oynadıkları oyunları da!
Oysa bir zamanlar futbol çocukları hesaba katardı!
Para için tozu dumana katmadan yıllar önce!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.