Aramak!
Cep telefonları ve klavyeler klozet kapaklarından 400 kat daha kirli. Peki, ağıza giren ve takımların kanını emen düdükler? Onların kirini kim hesaplar? "Başakşehir'i şampiyon yapacaklar" deyip ağlama duvarına yaslananlar mı? Hakem de insandır deyip hakem ganimetleriyle ellerini ovuşturanlar mı? Futbol medyasında ağalık yapıp bir kez olsun onurlu bir cümle kuramayan sistemin papazları mı? Yoksa sahada kazanamayanlara; "aldırmayın masanın başında biz VAR'ız!" diyen kalleşlik timleri mi? Hakemleri kullanma kılavuzuyla haram puan havuzu nasıl doldu gördük! Biz bu kadar kirli bir filmi ömrümüz boyunca görmemiştik!
Paraya doymayan sistem futbolda kalleşliği yarattı. Oyun içinde oyun çevirenler, ruhlarını nakde çevirenler şampiyonluğa uygun görmedikleri takımları sırtından vurmak için erketeye yattı. Ganimeti cebine indirenler mesele adalete gelince topu taca attı! Ahlaksız yöneticiler kendi ahlaksızlığını futbolun içine kattı. Medyanın tetikçileri namussuzluklara gözü gibi baktı. Kimi hakem adını soyadını, kimi hakem düdüğünü sattı. Futbolsuzluk bu sezon da prim yaptı. Bir zamanlar bu ülkede alın teri ve emekle kazanılırdı her şey. Bu onurlu gerçek tedavülden kalktı! Kabadayılık ve uşaklık futbolun gayrı resmi sponsoru oldu.
Rizespor-Galatasaray maçı bitmişti ki oturduğum parkta adamın biri yanıma gelip adres sordu. "Liderlik mahalline nereden gidebilirim?" "Az ilerde bir hakem mezarlığı göreceksin" dedim, "orada çamurları üzerinde kuruyan Ümit Öztürk, Bülent Yıldırım ve Arda Kardeşler'in korkulukları yan yana durur." Bir an durdum, "onları tanır mısın?" dedim. "Kim tanımaz ki" dedi. "Üç beş adım at yol boyunca silah şeklinde düdükler, kesici aletler göreceksin. Sezon başında duvara bir yazı yazmıştım bak bakalım yerinde duruyor mu?" 'Futbol adaletle zenginleşir ganimetle değil.'
Adam not alırken, ben adresin krokisini çizmeye devam ettim. "Yol kenarında medyadaki ağaların paralarını sayarken ağızlarının suyunun aktığı bir musluk göreceksin sakın o suya dokunma. Binlerce çocuğu zehirlediler. Onların elleri ayaklarından uzundur ölüyü bile soyarlar." "Anladım" dedi adam ben sürdürdüm tarifimi. "Tam karşına bir isyan duvarı çıkacak, o duvarın dibinde Serkan Çınar çöplüğü var. Eğer karıştırmak istersen içinden neler çıkar neler. Çöplükteki yazıyı da oku, Rize'deki maçtan sonra ben yazdım. 'Tarih alın teriyle yazılır senin gibi hakemlerle değil!'
Adam giderken telefon numaramı uzattım; "eğer adresi karıştırırsan beni ara!" Aradan birkaç dakika geçti ki adam beni aradı. "Tamam geldim ama burada 'liderlik' yazmıyor 'giderlik' yazıyor." "Ne sanmıştın ki" dedim, "gerçek liderliğe alın teriyle gidilir hakem ölüleriyle değil." "Burası neresi?" diye sorunca haykırdım. "Orası cinayet mahalli! Orası adaletsizlik mezarlığı!" "Anladım" dedi adam, "peki, ben nasıl geri döneceğim?" "Sen yoldan çıkmadıysan yollar seni terk etmez!" dedim. "Ama adaletsizlik benim için fark etmez diyorsan; kendini nerede kaybettiysen orada ara!" Bir daha aramadı. Bu ülkede herkes kendisinde olmayanı başkasında arıyor çünkü!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.