Körü körüne!
Kuşlar için bir araştırma yapılmış.
Buna göre onların 2 tane iç pusulası var.
Biri dünyanın manyetik alanına ayarlı diğeri yıldızlara.
Yıldızların etkisinde kalınca yüreklerinin götürdüğü yere gidiyorlar, manyetik alanın etkisinde kalınca zıt yönlere.
Peki, insanlık nereye gidiyor?
Zehirli mıknatısların istediği yere!
Şimdi aynı işi yapanlara söylenen söz.
"Çoğul sessizliğin tekil enayisi!" O yüzden kimsesi kalmadı adaletin!
Kendi günahlarını örtbas etmek için sürekli sızlanan ve ölü gözünden yaş bekleyen kulüp başkanlarını mı?
Ahmak ıslatan haram yağmurlarını mı?
Zarfları hakemlerden gelen şampiyonluk mektuplarını mı?
Kendilerine uygun adamların MHK Başkanı olmasını isteyenleri mi?
İpini sahiplerine teslim eden ve adına hakem denen kuklaları mı?
Yoksa sportmenlik pasaportuna vize vermeyen ama zorbalara istediğini veren futbol medyasını mı?
Futbol; kendisinde olmayanı çocukların da reddetmesini istedi; asaleti.
Karşılığında çocukların gelecekteki en büyük ihtiyacını yok etti; adaleti.
Futbol inşa ettiği korku tünellerinde çocukların ruhundaki en değerli gerçeği susturdu; cesareti.
Karşılığında kendisinde bol olan bir şeyi verdi; nefreti.
Futbol; haram yemenin doğal sayıldığı çirkin bir dünya inşa etti.
Şimdi ganimeti topluyor.
İşin en acı yanı adaletsizlik her geçen yıl biraz daha taraftar topluyor.
Her kulüpte, her renkte!
2007 yılından kalan bir hatırlatma.
İngiltere'nin Leicester takımı Carling Kupası'nda Nothingham Forest ile oynuyor ve 1-0 yenik durumdayken kendi futbolcularının kalp krizi geçirmesiyle maç yarım kalıyor.
Ama Leicester takımının spor ruhu tekrar edilen maçta rakip takımın attığı golü inkar etmiyor.
Ve maçın başlamasıyla birlikte Nothingham Forest kalecisinin kalelerine gol atmalarına izin veriyorlar.
23. saniyede durum 1-0.
Muhteşem bir görüntü.
Leicester teknik direktörü Gary Megson 1-0 skordan başlamanın ahlaki açıdan doğru olduğunu belirtiyor ve böyle bir jest yapan Leicester maçı 3-2 kazanarak tur atlıyor.
Bizim ülkemizi düşünün!
Bataklıktan çıkan kupaları bile müzelerine götürenler için böyle bir jest bizim ülkemizde asla mevcut olmayacaktır.
Hayatta bütün olasılıkların bittiği yerde asalet başlar.
Bizim futbolumuzda asaletin bittiği yerde ihanet başlar!
O yüzden kuşandıkları silahları bile uşaklarının eline tutuşturanlar, benzin bidonlarını da hazır tutuyorlar.
Çocuklarımızın ömrünü yakmak için!
Bilmiyorum baktığını görebilenlerden misiniz?
Yoksa çocukları bile elinin tersiyle itecek kadar "körü körüne" haykıranlardan mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.