Oyuncak!
Gazeteciliğin ilkelerini elleri ovuşturmak aldı.
O yüzden futbol medyasında teknik direktör pazarlamak açık ara önde.
Cocu'yu gönderip Ersun Yanal'ı Fenerbahçe'ye getirmek için kollarını sıvayanların, geçen sezon Fatih Terim'i göreve getirmek için Tudor'un sırtını kurşun yağmuruna tutanlardan farkı yok.
Sadece Tudor ile Cocu arasında başarı farkı var.
Başka bir takımın teknik direktörü ligin 4 haftasını kayıpsız kapatsa konacak yer bulunmazdı.
Arkası güçlü adamlara her türlü apoletleri bağışlayan futbol medyasında böyle emekçiler pek değer bulmaz.
Pahalı züppelerin derdine düşenler için ayakta duran ve sadece futbol konuşan yerli teknik adamların bir anlamı olmaz.
Yöneticilerin emrettiğini yazmakla beslenmek "yasa" olmuşsa hele!
Para asalet değildir.
Spartaküs'te para yoktu.
Çünkü namuslu yüreklerde sokakların da anlamı vardır isimlerin de!
Ne acıdır ki bizde isimler ve resimler "paralanmıştır!" Analara sövenler bile ödüllendirilirken!
Galatasaray'da Tarık Çamdal sözleşme şartlarının yerine getirilmesini istedi ve sözleşmede kendisine "bahşedilen!" parasını da alacak. Buna "beleş para" deniyor.
Evet beleş para!
Ama bunu yeteneğinden ve karakterinden emin olmadığınız bir futbolcuyu transfer ederken düşüneceksiniz!
Fenerbahçeli Ozan Tufan iki yıldır kilo verecek de takıma girecek.
Fenerbahçe'nin parasını çatır çatır yiyor. Böyle adamları eleştirdiğimiz zaman bize laf yetiştirenler eserleriyle gurur duysunlar!
Böyle adamlarla yapılan özel anlaşmalar kulüplere atılan kazıkları belgeler!
O yüzden o yöneticilere seslenmek de bize düşer!
"Pardon bakar mısınız?
Sanırım sizden düştü bu enayi sözleşmeleri!"
Özellikle büyük kulüpler!
Soralım; "Altınordu'nun yaptığını sizler niye yapamıyorsunuz?
Sizin altyapınız akraba işi mi işletiliyor?" Bir yabancı futbolcuya harcanan para altyapıya harcansa her yıl iki tane genç yıldız çıkmaz mı?
Cevaplar soruların içinde saklanmıyor, apaçık ortada!
Pazarlama sanatının geçerli olduğu, günü kurtarmanın yaşam şekline dönüştüğü ve bütün yalanların üzerinin örtüldüğü bir ülkede biz de neler yazıyoruz!
Bizim kaderimiz bu.
Bir yanımız futbola kul oldu.
Bir yanımız talihin elinde oyuncak oldu.
Kurup kurup oynuyoruz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.