Petek dolunca yatan arılar!
Kaçırdığı gollere bakınca, Fenerbahçe'nin kazanması gereken maçtı.
Liderliğe giden yolculuğun işçileri gibi.
Kayseri'nin harcadığı pozisyonlara bakınca, Fenerbahçe ucuz kurtuldu dedim.
Petek dolunca yatan arılar gibi. Çünkü kaç maçtır iyi futbolla kazanan Fenerbahçe'nin dünkü iştahı yeterli değildi.
Kuyt'ın usta vuruşu olmasa, kayıp daha büyük olurdu.
İlk yarıda da iki takımın saldırı anlayışı da, eşit zamana bölünmüştü sanki.
Fenerbahçe'nin önde bastığı ilk bölümde Kayseri'nin çıkışları kapalıydı.
Meireles'in oyundan düştüğü ikinci bölümde Kayseri'nin Fenerbahçe kalesi önündeki heyecanlı pozisyonlarını izledik.
Diri olan Kayserispor takımıydı ve orta alandaki kavganın getirdiği baskıyı da hissettirdiler.
Meireles hasta gibi
İlk yarıdaki Fenerbahçe'yi "havayı koklamak" gerçeğiyle yorumladım.
Alışılmış ikinci yarı baskısını düşününce, gücünü sonrasına saklıyor diye düşündüm.
Çünkü Sow'un bu kadar içe dönük oynamasının başka açıklaması yoktu.
İkinci yarıda Fenerbahçe rakip alanda basarken öne çıkan adam Cristian'dı.
İki net pozisyonda başoyuncuydu ama vuruşlarda figürandı.
Sonrasında Kayserispor'un Fenerbahçe kalesi önünde korku filmini andıran sahneleri seyrettik.
O baskı, bir golün anonsuydu sanki ve Bobo'nun golünü Kuyt ödeştirdi.
Fenerbahçe'de beni en çok şaşırtan Sow ve Meireles oldu.
Sow şaşırtıcı biçimde tutuktu.
Meireles'in hasta bir duruşu vardı.
Maçın adamı kaleci Volkan'dı.
Fenerbahçe adına gecenin resim bölümü harika, sonuç bölümü idare eder.
Kaçırdıklarına yanmak kadar, rakibin kaçırdıklarını düşününce.
Bir puan belki de çok puan eder.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.