24 Ekim 2011 | Pazartesi

Futbolun bile kalbi kırıktı

Kim ne derse desin, bütünleşmeyi de, isyanı da, acıları paylaşmayı da en iyi başaran topluluk Fenerbahçe.
Dün gece bu görkemin yansıması vardı.

***

İsyanın dillendiği, ağıtların çoğaldığı bir gece.
Tribünlerde teröre isyan, şehitlere sevda seli.
Kanlı oyunların son bulmasına yönelik bir tepki bu.
Bütün dünyaya insani bir tebliğ.
Üstüne bir de Van depremi. "Bu ne felaket halidir böyle?" dedim.
Gönül saatleri insan yaşamına akarken, o insanların yüzlerindeki coğrafya hem hüzünlü hem isyankar bakıyordu.
Düşündüm de… Böyle ölü zamanlarda, umuttan ve birbirimize sarılmaktan başka neyimiz var ki.
***

Siyah yangına karşılık, maçın başlamasıyla"futbol kendi rengini aldı" dedim.
Açıkçası bir futbol ayaklanması beklemedim.
Ama karşımda beklemediğim bir Samsunspor buldum.
Gelişleri çok rahat ve tehlikeli. "Bunlar futbol adına gizlenmiş yanlarını bu maça saklamışlar" dedim.
Bance ve Zenke, Samsunspor'un pozisyon kuryeleri.
***

Fenerbahçe'de takım olarak işler kesat.
Gökhan Gönül mazisiyle oynuyor, boşa çıkılmış gezintilerde.
Sol tarafta Ziegler ve Stoch'un bindirmeleri sahte servis.
Orta alanda enerji negatif. Özer topa aşık.
Emre tatsız ve sönük Sezon başından beri takımın en etkisiz adamı olan Semih'in tercih edilmesini gerektiren özellikleri aradım, bulamadım.
Maçın 44.dakikası özellikle incelenmeli.
Top Alex'in ayağında ve kontra bir pozisyon.
Alex, topu atacak oyuncu arıyor, o oyuncunun Semih olması gerekirken, bizler de Semih'i arıyoruz.
İlk yarıdaki Fenerbahçe'nin tanımı. "Rakibini hırpalarken kendini hırpalayan bir takım."
***

İkinci yarıda, Samsun'un içe dönük hali, Zenke ve Dance'nin yorulması, Fenerbahçe'yi mutlak galibiyet düşüncesinde takım pozisyonuna itti.
Kaleyi yoklayan vuruşlar ve artan tempo, bir golün anonsu gibi geldi bana.
Ama o gol gelmedi.
Samsun kalesi, zorlanmış ama açılmamış bir kilit olarak kaldı.
Hakeme de bir parantez açmak istiyorum. İlker Meral kapasitesiz hakemler serisinin halkalarından biriydi.
***

Her şey bir yana.
Dün gece, barış korosunun teröre karşı çığlıkları da, Van depremine karşı hüznü de net ve açıktı.
Bu duyguların futbola da yansıdığını düşündüm.
Galiba futbolun da kadere karşı kalbi kırıktı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor