Beynelmilel
Fenerbahçe yanlış yönetiliyor.
Takımın en yoksul mevkii için, hâlâ arayış sürüyor.
Oysa Aykut Kocaman, geçen sezon bu takımın ikinci adamıydı.
Sokaktaki insanların gördüğünü, herkesten önce görmekle yükümlüydü.
Golcü olmadan, Fenerbahçe'nin yola çıkması intihar sayılırdı. Ama bu gecikmeyi bile yanlış saymayanlar var.
Gideceklerin listesi nihayet belirlenmiş.
Oysa gidecekler çoktan gitmeliydi.
Alınacaklar da çoktan alınmalıydı.
Madem ki Fenerbahçe sızlanmanın limited şirketi değil de cumhuriyet!
Her şeye rağmen, yarınki Young Boys maçında, başka bir Fenerbahçe bekliyorum.
İlk maçtaki halinden utanan her futbolcu...
Rövanş maçında değişecektir.
Diğer büyüklerin de, Avrupa sınavları ürkütücüydü.
Harakiri sadece Japon halk sanatı değil.
Galatasaray'daki adaş sanatçılar da harakiriyi seviyor.
Adnan Polat... Adnan Sezgin...
Geçen sezonu mumla arayacak bir Galatasaray gerçeği duruyor.
Bu ikilinin gurur eseri olarak!
Beşiktaş, büyük umutlar ve düşler içinde ama takımı kalbinden vuracak birileri de tetikte bekliyor sanki.
Yıldırım Demirören'in böbürlenmek için sezonu erken açtığını gördük. "Başkaları gibi futbolcu peşinde koşmadık!"
Belli ki, koşan yöneticilikte aklınız kalmış Sayın Başkan.
Bitmedi... "Biz öyle 15-20 milyon euro bonservis paralarına, adı sanı duyulmamış oyuncu değil, kariyerinde önemli başarılar olan futbolcuları kadromuza katıyoruz."
Tamam işte, sizden şikayetçi olan tribünleri sevindirdiniz.
Ama gönül istiyor ki, sizin gibi başkanlarla, tribünler hiç barışmasın!
Buna layık görüntünüzü hiç değiştirmediniz çünkü.
Yetmedi... "Schuster istesin Robinho'yu alırım."
Biraz nefes alın Sayın Başkan!
Hayatın rüzgarı hep böyle esmez!
Hafta sonunda hakem Yunus Yıldırım'ın bir açıklamasına takıldım. "Bir futbolcu elle gol attım desin golü iptal eder, o futbolcuyu alnından öperim."
O futbolcu bu topraklarda mevcut değil.
Öyle futbolcuyu, siz alnından öpersiniz ama kulüp başkanları ve taraftarlar başını ezer.
Bu da bizim ülkemizdeki sportmenlik foseptiğidir!
Eliyle gol attıran hakemlik dünyanın her yerinde mevcut.
Ama bizim ülkemizde büyüklerin himayesinden bir türlü çıkamayan hakemliğe beynelmilel bir soru! "Bu küçüklük kompleksinden ne zaman kurtulacaksınız?"
Atletizmde devrim.
Futboldan sıtkımızın sıyrıldığı bir dönemde, Nevin Yanıt ruhundaki gücü pistlere aktardı.
Tarihi bir Avrupa şampiyonluğu.
Bakmayın spor sayfalarının kocaman başlıklarına.
Onlara 3 gün sonra, Nevin'i unutmak düşer...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.