Baloncular!
Fenerbahçe'nin tarihinde bol gollü yenilgiler vardı...
Sigmo Olomouc karşısındaki 7-1'lik hezimet de buna dahil...
Ama Young Boys maçındaki gibi ezilmişlik yoktu.
Bir kabusa uyanmak gibi...
Young Boys forveti her atakta kapıyı açıyordu da, koca Fenerbahçe arada bir pencereyi tıklatıyordu sanki.
38 şuta karşılık 4 şutla karşılık veren bir takım gerçeği, her şeyi açıklıyor zaten...
Ayrıca, bu kadar kötü olmanın, Fenerbahçe'nin eksikleriyle giderilecek bir gerçek olmadığı ortada.
Cafcaflı bir ambalajın içinde zerre kadar alın teri yoktu, mücadele yoktu.
En görkemli sistemdir ruh.
O ruh da, Fenerbahçe'de yoktu.
Fenerbahçe, Aykut Kocaman'ı gazlayanların günahına sürükleniyor.
Bir yalan santrali kurulmuş.
Aykut Kocaman'a sahte övgüler.
Futbolcuları korumak için, her türlü masallar.
Maçtan sonra Bilica'ya övgüler yağıyor.
Harika oynamış!
Rakibe en az 15 pozisyon veren bir savunmada, Bilica'nın her tarafı harika oynasa, ancak bu kadar olur.
İçini pozisyonla dolduran boş çuval gibi...
Kötü futbolun gulyabanisi savunma.
Her vuruşta yıkılmaya hazır bir duruş. Önder, Bilica, Santos ve Bekir...
Hepsi de hantal ve topu oyuna sokma becerisinden yoksun.
Gökhan Gönül'ün varlığından başka, bu savunmaya çabukluk katabilecek ve kademe anlayışına sığınacak biri yok.
Bir pozisyonda Bekir, Santos'un yardımına koştu, Santos seyretti.
Bu demektir ki, onlarda aynı davanın arkadaşlığı da yok.
Santos'taki küstahlık da, Fenerbahçe'de prim yaptığına göre, sabıka kaydında adı olanlara özel muamele sürecek demektir.
Tıpkı Kazım gibi...
Kazım da bildiğiniz gibi zaten...
Zamanın aynası olabilseydi keşke.
Fenerbahçe'nin bu adamı hangi yüzle gönderdiğini, hangi yüzle geri çağırdığını görürdük. Kırmızı kartla terk ettiği Beşiktaş maçından sonra, yine kırmızı kartla dönüş yapması gibi.
Sadece Stoch ve kaleci Volkan...
Stoch; serisi çekilecek yıpratıcılık ve yaratıcılık filminin baş oyuncusu gibiydi.
Türkiye'de "ayak bastı" bedeliyle karşılanmazsa eğer.
Emre Belözoğlu'nun sonraki maçlarda verimini ikiye katlayacağına eminim.
Çünkü o, formasına kutsal emanet gibi bakan adamlardan biri.
Cristian yine arkadaşlarının sırtından geçineceğe benziyor ama Emre'ye yazık değil mi?
Alex şaşırtıcı biçimde tutuk.
İçindeki Alex'i öldürmekle meşgul.
Şimdilik hayatta, ama yarını şüpheli.
Gol sorunu çözülmedikçe, Fenerbahçe'nin yarınları kördüğüm. Bu sorunun Gökhan Ünal'la çözülmesi de mümkün değil.
Cevabını bildiğim halde sorduğum bir sorudur bu. "Ne olacak Fenerbahçe'nin hali?"
Yalanların atölyesindeki Fenerbahçe baloncuları, biraz gerçekleri üflesin.
Fenerbahçe sevgisi, çıkar ilişkisi değildir.
Beraberliğe sevinip düş kurmak yerine.
Gerçeklerin farkına varmak bile, Fenerbahçe'ye çok şey kazandırır.
Herkes ameliyata alınmalı. Acilen!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.