10 Kasım 2011 | Perşembe

İşte budur...

Bu sezon futbola ilgimin odağında Futbol Federasyonu Hazırlık Ligi değil UEFA Şampiyonlar Ligi olduğunu belirttiğim bir önceki yazıda, Kayserispor maçının yine de önemli olduğunu söylemiştim.
Zira Trabzonsporlu oyuncuların çoğu, takım oyunu anlamında önemli bir mesafe kaydetmemekte direniyorlar, futbolseverlere seyir zevki yüksek bir performans sunamıyorlardı.
Bu olumsuzluğa son vermenin zamanı gelmiş de geçiyordu.
Doğrusu Kayseri maçının ilk yarısı da benzer şekilde geçti. Sahada, sadece rakibinin üzerine gelirken kaptıracağı toplarla hızlı hücum bekleyen, Alanzinho ve Burak ile gol arayan bir takım vardı.
İşin ilginci, o takım ilk yarıyı galip bitirdi.

***
Devre arası sohbetlerinde o Trabzonspor'dan memnun olan yok gibiydi. Ancak ikinci yarıda öyle bir takım izledik ki, "İşte budur" dedik gönül rahatlığıyla.
Müthiş bir arzu, topyekun bir çaba ve çok sayıda gol pozisyonu.
Bordo-mavililerin kaç sezondur devam eden 'frikik golü özürlülüğü' bile birkaç hafta ara ile ikinci kez giderildi bu yarıda. Yani tam olarak giderilmedi de özür, futbolculardan hakemlere devroldu bir anlamda.
Bu kez işin ilginci: İkinci yarı berabere bitti, iyi mi! Trabzonsporlu futbolcular maçlara konsantre olur ve işlerini hep iyi yapmak, yani profesyonel anlamda 'Barcelona gibi oynamak' isterlerse gelecekleri mertebe Kayseri maçının ikinci yarısıdır. Çok önemli kayıplarına rağmen, yerine koyduğu oyuncularla Trabzonspor'un mevcut kapasitesi bu denli yüksektir.

***
Şenol Güneş'in maç sonrasında, kadrodan oyuncu kayıplarıyla ilgili açıklamasına gelince.
Hoca bir ölçüde haklıdır yakınmasında.
Bugün milli takımımızın Hırvatistan kadrosunda Güneş'in 7 talebesi yer almakta, ancak 3'ü başka takımların formasını gitmektedir.
Ancak kabul edelim ki, bazı oyuncuların tutulamamasından Trabzonspor yönetimi değil, başka yönetimler sorumludur.
Hakkı olan şampiyonluk ve direkt Şampiyonlar Ligi katılımı mayıs ayında gelseydi çok daha güçlü bir kadro olacaktı hocanın elinde.
Kim istemezdi ki Zokora-
Selçuk yan yana oynasın, arkalarında da Egemen olsun.
Neyse... O iş geçti artık.
Şimdi yapılması gereken başka şeyler var. Ve onları en iyi yapabilecek isim de Şenol Güneş'in kendisidir.
Trabzonspor'un iyiliği için yıllarca hep içine atıp işini yapan başkası mıydı sanki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor