Yeni takım beğenildi
Çok ciddi bir kadro yenilenmesi yaşayan Trabzonspor, yurt dışı kampındaki hazırlık maçlarından sonra ilk ciddi sınavını, oynamak zorunda bırakıldığı Şampiyonlar Ligi ön elemesinde verdi. FIFA sıralamasında 7. sıradaki Portekiz'in geçen sezonun Avrupa Ligi yarı finalisti üçlüsünden en ünlüsü idi rakip. Şüphesiz böyle bir randevunun favorisi her zaman için Benfica'ydı. Sonuç da pek sürpriz olmadı. İlk yarıda organize olmakta zorlanan, ikinci yarıda ise oyunu dengeleyen bir Trabzonspor izledik.
Futbolun cilvesi, kötü oynarken sayılmayan bir gol bulan bordo-mavililer, durumu toparladık dedikleri dönemde yediği golle mağlup oldu. Tur şansını da çok azalttı. Kalede Tolga, sakatlıktan yeni çıkmanın sıkıntısını bir parça yaşadı. Umarız o da Onur da bu sorunu aşıp ideal performanslarına ulaşırlar. Savunmada zaman zaman ciddi sıkıntılar yaşandı. Serkan ve Giray bir anlamda maçın skorunu belirleyen isimler oldular. Giray zaten dönemsel bir oyuncu. Oyun zekası çok yüksek değil, ancak müthiş savaşıyor ve belli periyotlarda olağanüstü iş çıkarıyor. Mutlaka düzelecektir. Ancak Giray-Glowacki uyumsuzluğu da artık bir klasik haline geldi gibi. Serkan için düşüncelerimiz karışık. Kapasitesi yüksek, hücuma da katkısı olan bir oyuncu; ama yılbaşından beri o denli istikrarlı bir düşüş gösteriyor ki, hakkında olumlu düşünmemizi en çok kendisi engelliyor. Bu mevkide bir yedekleme olsaydı keşke. Aslında Glowacki beklediğimizden iyi oynadı son maçta. Ancak asıl sürpriz Celustka'dan geldi. Klasik mevkii dışında oynamasına rağmen, hazırlık maçlarındaki tutuk görünümünün çok üzerine çıkarak umut verdi. Sağ bek veya stoperde nasıl bir verim sağlayacağını da merak ettirdi.
ORTA SAHADA EKSİK KALINDI
Sol bekte Piotr'un dönüşü buradan hücuma daha fazla katkı getirebilirdi, bu oyuncudan bu sezon daha yüksek performans beklemek yanlış değildi; ancak sakatlığının uzaması can sıkıcı, ki buraya da takviye gereği çıkar ortaya. Gelelim modern futbolun en önemli alanına, orta sahaya. Selçuk-Colman birlikteliğinin bozulması elbette bir sıkıntı oluşturdu. Geçen sezon hep söylediğimiz şey, bu ikilinin yanına Ceyhun'un daha iyisi bir ön libero gereğiydi. Öyle bir isim geldi, ancak Selçuk gidince yine bir eksik kalındı. Tamam, Güneş'in ikisi savunma ağırlıklı, ikisi inceci dörtlü orta saha anlayışı çok gol bulurken az yemeyi de sağlıyor genelde; ama işi garanti edemiyor. Şimdi Adrian ve Alanzinho ile forveti desteklerken de orta sahanın göbeğinde verilen açıklar aynen duruyor. Benfica karşısında Colman'ın olması gereken yerin hep 5-10 metre önünde kalması da rakibe çabuk hücum olanağı sağladı. Elbette henüz çok erkendir, Colman-Zokora uyumu arttıkça duvar sağlamlaşacaktır, ancak temel sorun, yani orta alanda çok top kaybına müsait en az iki adam bulundurma tercihi de hep tartışılacaktır. Bu alanda bir yol, yeni transfer Aykut'a daha çok şans vererek farklı bir yapıya dönmek olabilir. Doğrusu, Adrian da çok yetenekli bir oyuncudur ve takıma ısındıkça verimi çok artacak, çok şık işlere imza atacak, sorumsuz Jaja'yı aratmayacaktır.
AVNİ AKER'DE SAHA ÖLÇÜLSÜN
Trabzonspor'un transferde eksik kaldığı bir nokta da santrfor mevki. Geçen sezon da olmayan net vuruş golcüsü ya da iç saha pivotu yine yok. Halil'in Güneş'in pek istediği bir transfer olmadığını sanıyoruz. Pawel de henüz çıkış yapamadı. Daha verimli bir isim alınmalıydı. Henrique ise çok yönlü oynayabilen çok isabetli bir transfer. Ülkemize az gelen bir oyuncu tipi. Zaman geçtikçe, arkadaşları ile uyumu arttıkça çok önemli işlere imza atacaktır. Trabzonspor'da en çok eleştirilen konulardan biri yine etkili kanat ataklarının görülmemesi. Bu, üzerinde durulması, ancak makul şekilde tartışılması gereken bir nokta. Trabzonspor gibi klasik santrfor kullanmadan oynayan önemli takımlar var dünyada. Barcelona bunun en başarılı örneği. Ancak onların kanat oyuncuları çok üst düzey. Trabzonspor'un ortadan hızlı hücum anlayışı gerçekten büyük verim sağlıyor, ancak iç sahada kildi açamıyor. İyi bir Serkan, sağdan hücumu destekleyebilir, lakin sola daha fazlası gerekiyor. Neticede Trabzonspor yine çok pas yapan ve göze hoş gelen oyunuyla bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayı. Avni Aker sıkıntısına çözüm bulursa bu kez daha rahat ulaşır hedefe. Avni Aker demişken şunu da hatırlatalım. Orada sadece seyirci baskısı değil puan kaybına neden olan. Saha fiziksel olarak küçük, yani alan dar. Hesaplayıp baksınlar, Olimpiyat'ın yüzde kaçına denk geliyor. Savunma yapan konuk ekipler için ideal. Problemleri psikolojiye yükleyip çözemeyiz. Fiziğe bakalım, matematiğe bakalım biraz da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.