Milat hangisi?
Aragones'in de Zico gibi bir miladı vardı. Brezilyalı, Tuncay, Aurelio ve Tümer üçlü orta sahası ile takımı perişan etmişti. Newcastle maçıyla çift ön liberoya döndü ve takım şampiyonluğa yürüdü. İspanyol'un aklı Arsenal'da başına geldi. 10 maçlık çıkış serisi ile tekrar zirveye sarıldı takımı. Ama devreye başlarken yine tek ön libero oynatıyordu ekibini. Son Hacettepe maçına kadar da sürdü bu. Bu haftanın ikinci milat olması gözüyle bakmaya çalışıyoruz. Sadece takımın mücadele gücü değil, Semih'in de formayı tekrar almasıdır o gün. Artık kimsenin tartışamayacağı, tek santrforlu oynayan Fenerbahçe'nin "tek ismi" olmuştur Semih Şentürk. Güiza'nın birden bire sakat ilan edilmesi, bu "yüzde yüz yerli" çocuğun önünü kesemeyeceğinin anlaşılmasından. Aragones'e sürekli yapılan balans ayarlarından bir tanesi. Hacettepe'nin ikinci milat olması, bundan sonra oynanacak Gençlerbirliği, Sivas ve Kayseri maçlarının kazanılmasından geçiyor. 7 gollü galibiyet moralleri yükseltti güveni artırdı. Ama sahada bir gerçek var. Fenerbahçeliler, Gençlerbirliği maçını ayrı bir gözle seyretmeli. 7 golle kazandıkları son maçta kaleye attıkları şut sayısı 17... 7'si isabetli. 7 fark yiyen rakiplerinin şut sayısı ise 16... Yani iyi mücadele, hırslı oyun, skora yansıyan kaliteye laf yok ama savunmada tel tel dökülmüşler. Rahmetli Kazım ağabey olsaydı, "dikkat" diye bitirirdi bu yazıyı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.