Cesur yürek
Beşiktaş camiası ve taraftarı dün Şampiyonlar Ligi ön eleme maçıyla yeni sezona ve taraftarına 'merhaba' dedi. 'Böyle bir maç öncesi takımın motivasyonunu en iyi nasıl bozulur?' diye biri çıkıp sorsa vereceğim cevap şudur: 1-Maç günü futbol şubesini lağv eder ve sorumlusunun karizmasını çizer sıradanlaştırırsın. 2-Menajerini değiştirme kararı alıp hem camiayı özellikle de takımı Ümraniye'de tartışmanın içine çeker, maçın önüne geçirirsin. 3-Yetmedi bir yöneticini soyunma odasına gönderir. Maç öncesi tebligatıyla kriz ortamı oluşturursun Şaşkınlıkla dün maç öncesi bu gelişmeleri izledim. Anlam vermekte, mantıksal bir cevap bulmakta zorlandım. 'Niye maç günü, hatta öncesi?' dedim. 1 hafta önce ya da 1 hafta sonra olsa kıyamet mi kopardı? Böyle risk almanın mantığı nedir, bu değişim bu maçtan daha mı önemli?
Sağlam'a güvenin
Beşiktaş dün bu atmosferde sahaya çıktı. Dün bu olumsuzlukları unutturan tek şey rahmetli Optik'e gösterilen vefa ve sevgiydi. İlk yarı durgun, ikinci yarı daha etkili oynayan Beşiktaş'ta takım adına 3 şey dikkatimi çekti. Birincisi, kendi liginde 3, ön elemede 2 toplam 5 maç önde olan Sheriff takımının dinamik yapısı da eklenince Beşiktaş özellikle istediği dinamizmi ve baskıyı kuramadı. Bu takımın hızlanması için daha zamana ihtiyacı var. İkincisi Bobo'nun yanında Delgado ikilisinin yetersizliği. Kesinlikle Nobre ya da bir golcü şart. 16'lık Batuhan bile görüntüyü değiştirdi. Üçüncüsü ve önemlisi Ertuğrul Sağlam'ın objektif ve cesur kararları günün en flaş hareketleriydi. Gençlere şans vermesi kadar, yıldız oyuncuları zor anlarda oyundan düştükleri için alacak kadar cesurdu. Sağlam'a gölge edilmezse, engel olunmazsa iyi işler yapacağının sinyalini verdi. Gol yenmeden alınan 1-0 kötü sonuç değil. Yolun ve bahtın açık olsun Kartal.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.