Ben çıplak mıyım?
Temel dükkan vitrinlerine baka baka yürürken, tezgahtarın biri:
"Beyefendi" diyerek ona seslenir. Temel "bağa mi dedun?"der...
"Evet evet size dedim." "Buyurun mağazamıza sizi giydirelim" der tezgahtar! Temel bir kendine bakar, bir de mağazanın tezgahtarına.
"Ula uşağum ben çıplak miyim?" Kıssadan hisse! Pazar günkü maçı Trabzonspor 3-1 kazandı.
Buna rağmen bazı densizler sosyal medyada Ünal'a ve takıma demediğini bırakmadı. Başka ağaçlardaki meyveleri bizim ağaçların dallarına bantlasak; bizim ağaçlar meyve verdi diyebilir miyiz?
Allah nankörleri sevmez! Ulan nereden nereye geldik! Kör müsünüz?
Trabzonspor'un ekonomisi dört büyükler içinde en iyisi. Yarışta da öndeyiz!
Hem General Patton ne demişti?
"Savaş çavuşlarla kazanılır!" Vicdansızlar; Ünal'ın altyapıdan takıma kazandırdığı şahane topçulara bakıp mahcup olmaz mısınız?
Akıl var, izan var. İlginiz, sabrınızla Trabzonspor'u kimse tutamaz! Bari gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.
***
Babası da bu ülkede top oynadı.1993-1994 sezonun da Bursaspor'da top oynayan Garon Sörloth'un oğlu Alexander Sörloth Trabzonspor'u niye tercih etmiş?
Bakın niye:
"Trabzonspor'u niye tercih ettim biliyor musunuz? Daha çok gencim. Bana iyi bir gelecek hazırlama imkanı sunacak bir şehir, taraftar ve futbol ortamı lazımdı.
Trabzon bunun için biçilmiş kaftan, bir futbol şehri. Muhteşem bir taraftarı var.
Taraftar futboldaki her olumlu harekete katkı sağlıyor, bizi öyle motive ediyorlar ki yerimizde duramıyoruz!
Ünal hoca gibi bir antrenörümüz var.
Takımı dünya futbol anlayışına göre oynatıyor. Ofansif futbol benim istediğim bir tarzdır.
Ünal hoca maç sonu değerlendirmelerinde 'evet bu maçı kazandık amma istediğimiz futbolu sergileyemedik. 'Senin performansın şöyle olmalıdır' diyebilen bir hoca. Takımı ateşlemesini biliyor.
Mükemmel bir hoca, mükemmel bir ağabey." Neyse, Trabzonspor iyi yolda.
Beraber sahiplenelim.
Geçmişi de unutmayalım.
Gelecek bizimdir uşaklar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.