‘Pİ’si gitti, ‘ŞAMı kaldı
Beşiktaşlılar "Şampi..." diyordu ya şimdi ne oldu? Korku filmi, kemanın telleri gibi bir 4 hafta onları bekliyor.
Futbol böyle bir oyun. Ukalalığı, şımarıklığı, hatayı affetmez. Son düdük çalmadan maç bitmez. Bu cümleleri herkes yazar, herkes söyler. Yoldaki çocuk da yorumcu da futbolcu da… Ama şunu iyi görmek lazım; Sahanın içinde bir takım kaptanı vardır, bir de oyun kaptanı olmalı.
Maç bu şekle gelmiş, 30 saniye sonra bitecek.
Üstelik rakip de iki kişi eksik. Bakın ceza sahasında kaç Beşiktaşlı, kaç Fenerbahçeli var.
Rakip taç kazanmış, geri oynuyor. Belli ki içeri şişerecek.
Biri gidip rakip defansa baskı yapmıyor, herkes ceza sahasına gömülmüş. Orada kaptan devreye girmeli işte, arkadaşlarını yönlendirmeli.
Oğuzhan bu kaptanlık işini yapamıyor.
Sen böyle bir gol yersen, bunda kalecinin de hatası vardır tüm takımın da hatası vardır.
Şimdi bu golün üstüne bin tane yorum yaparsınız.
Fabri topu tutmaya gitti, vurmaya gitse bu gol olmazdı. Fabri çıkmasaydı arkadaşları zaten düello ediyordu, yine gol olmazdı. Bütün Beşiktaş takımı 11 kişi arkaya geçseydi, yine gol olmazdı. Olmazdı oğlu olmazdı! Ama işte oluyor beyler!
Siyah-beyazlılar bu maçı kazansaydı 3 puan kazanacaktı, 2 puan kaybetti. Ama Beşiktaş geçen hafta Başakşehir ile berabere kalsa 6 puan kazanacaktı. Yani neresinden bakarsanız bakın Beşiktaş takımı kendi yapıyor, kendi bozuyor.
Demek ki bir noksanlık var.
Fenerbahçe'nin bu sezon bu tarz gol atıp kurtardığı herhalde 5 veya 6'ncı maçı.
Beşiktaşlılar, maçın içinde futbolun gerektirdiği işleri yaptılar. Ama bunu yaparken ikiyi bulacaksın.
Gerekli yerlere topu atacaksın.
Mesela Quaresma… Son dakikalarda ceza sahası içinde rakibini çok iyi geçti. Arka tarafta bomboş durumdaki Talisca'ya görse Beşiktaş ikinciyi de atacaktı. Ama olmaz! Kahraman olacak, golü kendi atacak ya; Gitti kaleye vurdu.
Peki Fenerbahçeliler ne yaptı? Sadece koştular.
Beşiktaş'ı bozmaya çalıştılar ama bozamadılar.
Sonra kendileri bozuldu, kartlar geldi.
Şu bir gerçek; Rakibini yakalarsan parçalayacaksın.
Yoksa böyle parçalanırsın. Beşiktaşlılar "Şampi…" diyorlardı tamam. "Şampi" de Şampi'nin 'Pi'si başkalarının eline geçti, şu an ellerinde 'Şam' kaldı! Bu maçtan çıkan skor şunu gösteriyor; Artık bir-iki belli. Her şey normal giderse Fenerbahçe üç olacak. . Ama bir veya ikinin kim olacağı belli değil.
Güzel bir dört hafta bekliyor hepimizi... Korku filmi gibi, kemanın telleri gibi! Bu dört hafta içinde birisi ağaçtan düşecek. Bakalım o kim olacak?
'GELİYORUM' DİYEN BİR GOL
Düşünün bir, rakibin karşısında 1-0 öndesin, rakipten iki kişi de fazlasın. Son saniyede gol yiyorsun. Şimdi Beşiktaş takımı başta Şenol Güneş olmak üzere kimseyi suçlamasın. Dönüp bir aynaya baksınlar. Yalnızca iyi oynamakla maçı kazanamazsın. Maçı kuralına göre oynayacaksın. Aslında Beşiktaş'a bu gol 'Geliyorum' demişti. Tehlike 7-8 dakika önce kendini göstermişti. Emenike'yle… Tek topla 6-7 kişi oyundan düştü, Emenike iyi vursa gol olurdu ama top Fabri'ye gitti.
FIRAT EYYAM YAPTI
Hakem Fırat Aydınus, aynı pozisyonlara bazı yerlerde sarı kart verdi, bazı yerlerde vermedi. Ama tıpa tıp aynı pozisyonlarda… Bu işi iki takıma karşı da yaptı. Yani eyyam yaptı. Sonlara doğru baktı ki olmuyor. İşler artık öyle örtbas edilecek gibi değil. Futbolcular "Nasıl olsa hoca vermiyor" diye göstere göstere yapacaklarını yapıyor. Bu sefer kartlarını kullanmaya başladı. Öyle olunca kırmızılar da geldi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.