Bu bir kaza değil!

Geçen hafta oynanan Adanaspor maçı Beşiktaş'ın ne olacağını biraz gösterdi. Adeta bugünün sinyalini vermişti. Ne futbolcular, ne de Şenol Güneş bu işten ders almamışlar.
Beşiktaş öyle bir maçı kaybetti ki, berabere bile kalsa şampiyonluk yolunda kendisine büyük avantaj sağlayacaktı.
Yani belki de ligi bitirecekti. Peki şimdi ne oldu? Şampiyonluk yarışı yeniden başladı.
Sakın bunu "Bir trafik kazasıdır" deyip geçiştirmesinler. Daha çok başları ağrır eğer öyle bakarlarsa… Bazıları diyebilir ki; "Adebayor'un attığı golden evvel pozisyon ofsayt." Evet ofsayt!
Gidip Atiba'nın ayak tarak kemiğine basan Holmen'i hakem atmadı.
Ona da peki!

Dönen her top Başakşehir'de
Ama 90 dakika boyunca Beşiktaş hücum ediyor, Başakşehir defansından dönen bütün toplar yine Başakşehirli oyunculara gidiyor. Başakşehir hücum ediyor, bu sefer Beşiktaş defansından dönen toplar yine Başakşehirli oyunculara gidiyor.
Bu bir tesadüf müdür? Kesinlikle hayır!
Medipol Başakşehirli oyuncular sahayı en ufak santimetre karesine kadar doğru kullandı. Başakşehir'in bu maçı almasındaki en büyük etkenlerden biri de oyunun yükünün bütün futbolcularına eşit şekilde bölünmesidir.

Beşiktaş derbiyi düşünmeli
Yani bir futbolcu diğerinden fazla koşmadı, az da koşmadı. Herkes birbirine yardım etti. Dünkü skora baktığınızda Başakşehir oyunuyla ve mücadelesiyle bunu sonuna kadar hak etti.
Beşiktaş, gelecek hafta sahasında Fenerbahçe maçını da kaybederse işte o zaman ne olur, onu iyi düşünmeleri gerekir.
Başakşehir son haftalarda iyi futbol oynamıyordu.
Nitekim puanlar da kaybettiler.
Ama dün bütün kaybettiği puanların acısını Beşiktaş'tan çıkardılar.
Daha da önemlisi bu kaybettiği puanları şampiyonluk yarışındaki rakibi Beşiktaş'tan aldılar.

Önce Aboubakar oynamalı
Şenol Güneş'in şuna artık bir karar vermesi gerekir. Eğer Aboubakar ile Cenk Tosun 18 kişilik maç kadrosunda varsa, sahaya önce Aboubakar çıkar.
Cenk Tosun sonradan oyuna girer.
Atiba'da gözle görülür bir düşüş var.
Ama bu tempoda bu da normal.
Quaresma mı? O da ismiyle oynuyor, futboluyla değil.
Yani şunu söylemek lazım; Beşiktaş'ta maçın yükü her futbolcuya ayrı ayrı biniyor. Kimine fazla, kimine az… Bazıları 'topu birileri kapsın ben oynayayım' diyor, bazıları mücadele etmeye bile zahmet etmiyorlar. Sonuçta da ortaya bu netice çıkıyor. Karşılarında düzgün bir takım bulunca dağıldılar.

Yönetim masada iyi oynadı
Beşiktaş'ın bu hafta ikinci büyük şansı var. Faydalanır mı bilemem. Fenerbahçe derbisini kazanırlarsa rahatlarlar.
Medipol Başakşehirspor yöneticileri, takımları dün akşam sahada nasıl çok iyi çalışıp maç kazandılarsa, onlar da masa başında çok iyi oynayarak Emre'yi ve Volkan Babacan'ı sahaya çıkarıp oynattılar.
Burası Türkiye, bunlara alışacağız. Yani kısacası şöyle; Madem öyle işte böyle.

CENGiZ'iN OYUNU FABRi'Yi ŞAŞIRTTI
Medipol Başakşehir'in genç oyuncusu Cengiz Ünder başarılı yükselişine devam ediyor. Sahadaki davranışı da şımarık değil. Bu onun için artı puan. Birinci golü çok güzel attı, ikinci golde de çok akıllı hareket etti. Soldan çizgiye indiğinde Beşiktaş kalecisi Fabri defanstaki arkadaşlarına Adebayor'a markaj yapmalarını söylüyordu, çünkü Cengiz önce onu kesiyordu. Fabri, savunmadaki arkadaşları Adebayor'a markaj yapmayınca Cengiz ona çıkarır diye düşündü ve iki yönlü hareket etmeye kalktı. Cengiz de bunu hissedince kaleye doğru vurdu. Fabri burada şunu düşünmeliydi. Ben önce kendi görevimi yapayım, sonra defans da kendi görevini yapsın. İkisini de düşününce, ikisinden birini bile yapamadı.