90+Bahçe
Son 4 maçta hiç gol yememiş bir Bursa vardı. Çünkü, sahanın tümünde mükemmel alan savunması yapıyorlar ve ''öncelik alma'' dediğimiz, rakibe top gelmeden basma işini çok iyi yapıyorlardı.
Bunu Yanal mutlaka biliyordu.
Yine önde basarak başladı Fener.
Kuyt'ın ortasına Sow'un volesi ile denedi de gol atmayı ama bu pozisyon ilk ve son oluyor, kaleyi bulan tek şut bile bu dakikadan sonra atılamıyordu.
Olay, Fener'in ön alandaki 3'lüsünün eski maçlara oranla daha az basması, buna karşın, 5'li orta sahası ve önde tek oynamasına rağmen orta sahasına yardıma gelen Kazım sayesinde Bursa'nın orta alan üstünlüğünü ele geçirmesi idi. Üstelik Bursa Belluschi ve Batalla gibi, hücuma çabuk pas veren, Murat, Ferhat gibi çok hızlı çıkan adamlara sahipti.
Bu da önce Ferhat'la pozisyon kaçırtıyor ama sonrasında Topuz'un kaybında Ferhat'la golü bulduruyordu.
Penaltıyı vermedi
Golde Alves'in bir adım geride kalıp Ferhat'ı kontrol etmemesi de dikkatimden kaçmadı. Ribauntlar da Bursa'nın olunca F.Bahçe ligdeki en etkisiz 45 dakikasını oynadı.
Bastırarak başladı Fener ikinci yarıya, % 72 ile ama yavaş top çeviriyordu.
Sırıtan Cristian'ı ve Topal'ı alıp, Webo ve Emre ile önde top tutmak istedi Yanal. Webo, Beşiktaş maçından bu yana gol yememiş rakibe hemen attı. Arada bir de penaltısı yendi Webo'nun.
Tam çıkmaya hazırlanırken Emenike kornerden ikinciyi attı. Sonra, ''savunmacı sokup, hücumcu çıkarma'' böylece skoru koruma yanlışına düştü Yanal, Selçuk-Emenike, arkaya yasladı takımı. Kenar ortasına çıkmayan Volkan, Batalla'nın klasıyla golü yedi. Ama duran top golü yemeye niyetli Bursa, Egemen'den üçüncüyü de buradan yedi.
Sonuç; Caner'in 3 asisti, duran toplarla iş biten bir maçtı. 90+ Bahçe oldu takım. Kötü oynadığı anlarda bile oyundan kopmamanın, kondisyonun etkisi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.