Üst kattaki yangın
Atanın ve tutanın olmadığı Galatasaray, bayağı da iyi mücadele ettiği ilk yarıyı Bursaspor karşısında 2-0 gibi enteresan bir şekilde mağlup bitirdi. Bir 45 dakika boyunca tek tehlikeli pozisyon yaratamayan, santrfor olarak transfer edilen Kazım'ın tek olumlu hareketinin olmadığı göz önüne alınırsa hiç de sürpriz yoktu. Sürpriz, göz göre göre kalecisiz ve santrforsuz oynayan bir takımın başına geleceklerin farkında olunmamasıydı.
Bol sayıda görülen kartlar aslında üst kattaki yangının sahaya yansımasıydı. Ciddi şekilde sinir katsayısı yüksek Galatasaraylı oyuncular yöneticileri gibi krizi yönetemiyorlar.
Kaptan Ayhan'ın devre bittikten sonra gördüğü sarı kart amatörlüktü. İkinci sarı kartı ise çok ağırdı. Bülent Yıldırım çok koşmasına karşın bu tansiyondaki bir maçı iyi yönetemedi.
Sahada her şeyi yaptılar
İkinci bölgedeki arkadaşları ile arasında 25-30 metre farkla oynayan Kazım, Ömer ile Stepanov arasında yok oldu. Stancu ise Galatasaray'ın derdine deva değil. Culio 60 dakika iyi bir şeyler yapmaya çalıştı.
Bu sonuç hiç kimse için sürpriz değil. Asıl mesele de Galatasaray için burada. Tüm camia bu tip sonuçları kanıksadı. Yitirilmiş bir sezon daha...
Bursaspor takım gibi takım. Sahada yapılması gereken her şeyi yaptılar. Hocaları son derece cesur hamleler yaptı. Yeni transfer Kenny Miller tam isabet.
Takımda usta oyuncularla gençleri çok iyi bir harmoni ile birleştirebilen bir anlayışın başarılı olması çok doğal. Farkın 2 de kalması Galatasaray adına şanstı.
Bu haftayı 3 puanla kapatan Bursaspor ilk 3 sıranın en önemli adaylarından biri haline geldi. Başarıda sadece hoca ve oyuncular değil üst katta oturan yönetimin de katkısını unutmamak lazım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.