Değişim rüzgarları

Büyük takımlara karşı özel bir zaafı olan Hikmet Kahraman'ın Manisa'sı karşısında puan kaybetmeye tahammülü olmayan Galatasaray son 4 maçtaki şablonu ve kadrosuyla sahaya çıktı. Misimovicve Batdal yine yedektiler. Böyle bir maça tek santrfor Pino ile başlamak ne kadar doğruydu tartışılır. Manisa savunmasının göbeğindeki Kalabane ve Dixon ilk yarı hatasız oynadı. Tüm hava toplarını armut gibi topladı. Defansif orta sahada ise Yiğit ve Mehmet Güvenakıllı işler yaptı.
İki üstün fizikli oyuncudan (Servet-Makukula) genelde ve özelde galip çıkan Makukula oldu. Golü de Servet'in refakatinde attı.
Galatasaray'da Kewell'da müthiş bir fiziki düşüş var. Her ikili mücadeleyi kaybetti. Aslında fiziki zafiyet takımın genelinde mevcut. Hafta içi Hagide aynı güçsüzlükten dem vurmuştu. Fatura da tabii büyük hoca

(!) Rijkaard'ın. w Yönetim görevini yapamıyor
55. dakikada Batdal oyuna dahil olunca, Manisa savunması tedirgin oldu. Pino da kanat oynamaya başladı. Performansı da düştü.
Sahanın her yerinden abuk subukşutlar atmaya başladı. Güreşçi fiziğindeki Misimovic ise "Acaba buraya sahtesi mi geldi?" dedirtti.
Manisa kontrataklarında 75' deki penaltıya kadar final paslarını iyi yapabilse 2. golü daha evvel bulurlardı.
80. dakikaya kadar ele dişe dokunur tek gol pozisyonuna giremeyen bir Galatasaray. 12 maçta 6 mağlubiyet. Yönetim kendi içinde yaşadığı politik problemlerden esas görevini yapamıyor. Tezler yazılıyor, her yıl 3.'lükler 5.'likler camiaya ızdırap çektiriyor. Franck Rijkaard'dan çok ciddi bir çöküntü devralan Hagi, ancak bu kadar yapabiliyor. Yakında onu da yollarlar. Gitmeyen veya yollanamayan zatlar (!) ise devam ederler.
Ufukta değişim rüzgarları görünüyor.