Tur hayal değil
Vicente Calderon Stadı'nda, elindeki mevcutlardan en doğru kadroyla sahaya çıkan Galatasaray, gurbetçilerin desteği ile oyuna presle başladı. İlk dakikalarda ayağa paslarla Atletico'nun dengesini bozarken ve iyi oynarken inanılmaz bir duran top golü yendi. Caner'in koordinasyon hatasından yaptığı acemice faul sonucu, Reyes'in nefis golü geldi. Her zaman olduğu gibi, maç kurtarma özürlü Franco bu vuruşu herkes gibi seyretti. Bu hatalar zincirinden sonra çok kötü oynayan Atletico dirildi, kendine geldi ve gol pozisyonlarına girmeye başladı. Servet ve Caner'in kötü performansları, Rijkaard'ı erken müdahaleye zorladı. Ama yetersiz yedek kulübesi, kendisine de fazla seçenek vermiyordu. Caner ile Dos Santos'un değişikliği, fazla bir şey değiştirmedi. Galiba Neill-Emre Güngör tercihi en doğrusu.
Mehmet Topal süperdi
Orta sahada çok iyi mücadele eden Topal ve Sarp ile Elano hücum paslarını havalandırınca Atletico defansı bu topları rahatça topladı. Keita belki de en fazla top ezdiği bir maç yaşadı. 1-0'dan sonra hızlı atağa çıkmak zorunda olan Galatasaray da tam tersine el freni çekilmiş araba gibi zorlanınca pozisyon bulamadı. 2. ve 3. bölgeler arasındaki irtibatsızlık çok açıktı. Seri oynaması için oyuna alınan Dos Santos utanç verici bir maç çıkardı. Ne bir mücadele ne top isteme ne bir heyecan.. Nasıl bir ümit veren oyuncu anlayabilmek mümkün değil. Karşısında son derece vasat görünümlü ve ısırmayan bir Atletico bulan Galatasaray 77. dakikada tur için inanılmaz bir fırsat yakaladı. Keita'nın iğne deliğinden halat geçirir gibi attığı gol belki de turu getirecek. Galatasaray'da 90 dakika aslanlar gibi savaşan Mehmet Topal, Calderon'un en iyi oyuncusuydu. Bu skorla Madrid'den dönebilmek çok önemliydi. Ali Sami Yen cehenneminde akıllı bir oyunla tur hayal değil...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.