Son nefeste!
Zorlu virajlar vardır. İşte onlardan en zorlusu Ankara'daki Gençlerbirliği virajıydı. Bu virajdan sağ salim çıkıp düzlüğü görecektiniz ya da takla atıp ters yüz olacaktınız.
Beşiktaş dün bu zorlu virajdan futbolu tatmin etmese de çıkmasını bildi. Bu çıkışı da ilk yarı ve ikinci yarının son dakikalarında attığı gollerle gerçekleştirdi. Öyle güzel zamanda goller geldi ki isteseniz böyle olmaz!
Bobo sakat, tamam oynamayabilir. Ama Nobre neden oynatılmadı? Bunu anlayamadım!
Gençlerbirliği zaman zaman baskı kurabilecek bir takım. Hurşut, Jedinak gibi bu tip önemli oyuncuları var. Maçın skorunu değiştirebilecek isimler. İlerde baskı kurduğunuz zaman bu tip takımlar çıkışta zorlanırlar. Onu da yapabilecek bir oyuncu var. O da Nobre'ydi. Ama Schuster'in sahaya sürdüğü ilk 11'e saygı duymak gerekir. Fakat daha sonra ikinci yarıda kendisinden bir hamle bekledik, göremedik. Nobre ve Necip'i erken alarak katkı sağlayabilirdi.
Guti bu kez ıskalamadı
Futbol enteresan ve güzel bir oyun diyoruz.
Doğrudur. Enteresanlığı şu: Bundan önceki maçta son dakikada penaltı kaçıran Guti bu kez kaçırmadı. Dünün güzelliği de buydu.
Ama iyi futbol sergilemiyor. Kapasitesi bu değil.
Tabii şu da etken olabilir; takımda birçok oyuncu kötüydü. Bir tek Guti ile Queresma'ya yüklenmek haksızlık olur.
Yine bu maçta çok iyi olmamalarına rağmen iş bitirici noktalarda bu iki oyuncu vardı.
Hilbert ilk kez dün kendine güveni olan, ne yaptığını bilen bir futbolcu görüntüsündeydi.
Yani İbrahim Toraman, Ersan ve İbrahim Üzülmez olsun daha dikkatli, birbirleriyle iyi anlaşan görüntü içindeydiler.
İbrahim Üzülmez oynayınca hakikaten havası değişiyor. Bunu kimse inkar edemez. Hakan da Cenk de iyi kaleci olabilir. Bunları tartışabiliriz.
Ama benim kalecim her zaman Rüştü olur.
Birbirimizi severiz, sayarız bu farklı bir şey ama futbol tartısına koyduğum zaman oyum Rüştü'den yana! Nitekim bu maçta da kritik kurtarışlar yapıtı. Beşiktaş dün bence sadece üç puanı almakla kalmadı şampiyonluğa giden kapıyı da araladı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.