Büyük hedeflerle başlayan sezonunun ilk yarısı nihayet bitti. Şenol Güneş'in Fotomaç'ta yayımlanan özel röportajında verdiği mesajlar, takındığı kararlı tavır ve en önemlisi çevresine yaydığı güven duygusu bordo-mavili yüreklere su serpse de, tablo hiç iç açıcı değil. Nereye baksanız sorun. Evet, Şenol hoca ve Trabzonsporluların işi gerçekten zor. Birinci dakikada gol bekleyip, bir yenilgide dünyaya küsen, tek galibiyetle hayata dönen, sevinç ve üzüntüyü uçlarda yaşayan bir camiada "istikrar" kelimesini dillendirip "sabır" beklemek daha da zor. Başka çıkış yolu bilen varsa da bir adım öne çıksın. Bu nedenle; yeni yapılanmayı sahiplenirken, hata ve yanlışları da uygun şekilde tartışıp doğruları alkışlamak her Trabzonsporlunun görevi olmalıdır. Bu süreçte bilgilendirme önemlidir. Yetkili kişilerin rutin olarak kamuoyu ile gelişmeleri paylaşmaları, oluşabilecek bilgi kirliliğinin önüne geçecektir. Yaşanan sıkıntılı ve zor dönemde alınan kararlarda kamuoyu desteğini sağlamak, ayrı düşünceler de olsa saygı duymak, yeni oluşum üzerindeki sevgi çemberini daha da güçlendirecektir. Sorunlar belli Gelinen noktada Trabzonspor'un sorunları bellidir. Yönetim daha çok ekonomik sorunlara odaklanmalı, yeni kaynak arayışlarına yönelmelidir. Teknik ekip ise 60. Mali Kurul'da ilan edilen 94.5 milyonluk borcun oluşmasına katkı sağlayan yanlışlara yenilerini eklememelidir. Beklentilere cevap veremeyen transfer kamburlarından en az hasarla kurtulmanın hesapları yapılmalıdır. İlk yarının sonlarında oynanan biri lig, diğeri kupa olmak üzere iki karşılaşmanın kaybedilmesi, Trabzon'da hedeflerin yeniden revize edilmesini gerekli kılmıştır. Geçmişteki yaptıkları değil, gelecekte neler yapabileceği düşünülen, yenilse bile savaşarak sahadan ayrılan isimler kadroya dahil edilmelidir. Devre arasında uçuk transferler yapmak ya da beklenti içerisinde olmak gerçek dışıdır. Camianın kurtuluşu, aykırı düşünceler de olsa tüm değerlerine sahip çıkan birlik ve beraberliktedir.