Başkan Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe'nin Eskişehir maçı sonrasındaki söylemleri yerini buldu mu? Maç öncesinde Ali Şen'in açıklamalarından başlayarak ortamı bulandırmaya yönelik söylemler ortaya atıldı mı? Hakem üzerinde hafta boyunca meşgul olunan spekülasyonlar sonuç verdi mi? Dün Adil Sinem, bugün Hüseyin Fidan ocağa incir ağacı dikti mi? Mühendis olan Yıldırım, mali saymanı tanımazlıktan gelip yumruk salladı mı? 1996'da 2004'te 2006'da hep birlikte aynı filmi seyrettik mi? Yerel, ulusal, görsel ve yazılı basın "intikam, hesap görme" çığlıkları attı mı? Futbol sadece sahada oynanıp kazanılan bir oyun mu? Saha sonuçları sadece teknik adam müdahaleleri ile değişiyor mu? Trabzonspor yönetimi tüm olanlara karşı gerekli önlemleri alabildi mi? Alınan 3 galibiyet sonrası, beklentiler yükseltilip stres ortamına katkıda bulunuldu mu? Futbolcular üzerinde psikoterapi, konsantrasyon çalışması yapıldı mı? Şenol Güneş'in gelişiyle tüm sorunların üstü örtüldü mü?
Sorular bitmek bilmez... Kurumsallaşan (!) Trabzonspor'da yönetim hâlâ futbola müdahil mi? Tüm bu yaşananlar camiada dünyanın sonu olarak algılanır mı? Rakip elini kolunu sallayarak bir galibiyet daha aldı mı? Trabzonspor'un "çilingir" olarak tabir edilen oyuncuya ihtiyacı var mı? Takım oyununu yerine, bireysel yeteneklerden medet umuldu mu? Trabzonspor rakibine karşı aman aman bir baskı kurdu mu? Yabancılarından rakipleri kadar faydalanabildi mi? Golcüleri girdikleri pozisyonları yine, yeni, yeniden gole çevirebildi mi? Yukarıdaki tüm soruların cevaplarını sizlere, son üç sorunun cevabını da kendime bırakıyorum. Bugün Galatasaray ile kupa mücadeleniz var mı? EVET! Devre arasında iyi bir yapılanmayla ligin zirvesindeki Fenerbahçe ile aranızda olan 10 puanlık fark kapatılabilir mi? EVET! Şenol Güneş felsefesine sabırla destek olunup, başarı beklenmeli mi? EVET!