Marmara Koleji'nde yatılı okurken öğle araları duvardan atlar Dereağzı'na kaçardık. Fenerbahçe antrenmanına koşar, yarım saatliğine olsun tel örgü ardından izlerdik 'kahramanlarımızı'. Kalede Radoviç'i, Yaşar'ı, Levent'i, Şükrü'yü, Fuat'ı, Ziya'yı, Yılmaz'ı gözler, Abdullah Gegiç hocanın takımı nasıl çalıştırdığına imrenerek bakardık. İdman bitiminde ikişerli, üçerli guruplar halinde ayrılırdı tesislerden futbolcular. Bazılarının peşine takılıp Kadıköy İskelesi'ne kadar yaya gidişlerinde takipçisi olur, zaman zaman da bazılarının belediye otobüslerine binerek uzaklaştıklarına tanık olurduk.
Çiklet gibi Ne on yüz milyon bin liralık pahalı giysileri ne ultra lüks arabaları vardı o adamların. Kimileyin doğru dürüst sıcak su akmadığı için duş bile alamazlardı. Çamur deryası olmuş sahada yaptıkları ölümüne çalışmadan arta kalan kuru balçık izleri dururdu ellerinde, yüzlerinde. Lakin bu izler birer inanç, onur, erdem madalyası gibi ilişmişti onlara. Dün gece maçın seyircisiz oynanmasına önce üzülüp sonra çok sevindim. Trilyon liraları çiklet gibi gevişleyen kof şöhretlerin triçkadan zerdali 'mücadelesini' dünya gözüyle göremediler şükür ki.
İçimden gelen Pahalı arabalarından daha kibirli yüzlerin, tatsız tuzsuz huyların kerameti kendinden menkul öznelerini görseler ne olacaktı ki? Böyle ruhsuz, nursuz, arsız, yüzsüz adamların gönlümüzde ve sarı-lacivertli formamızın içinde ne işi var ki koltuklarda onları seyreden olsun... İçimden şu dakikada şu oldu, şu oyuncu şöyle böyle yaptı diye yazmak, işin matrağını çıkarmak, laf arasında Zeki müdüre takılmak, maç seyrettiğim kahve milletinden alıntı yapmak, babaannemli seyirlerin şamata anlarını paylaşmak asla, kat'a gelmiyor ki yazayım.
Ruhuna Fatiha Tek söyleyeceğim; hocadan, kaptana, kaleciden santrafora, çıkana, girene, cam önü cam arkası fark etmez; aval aval seyreden idareciye yazıklar olsun, eyvahlar olsun, teessüflerim olsun... Mademki seyircisiz, sessiz bir gecede "kendi kendini katladenlerin" cinayetini işittik, o zaman sessizce ağlayıp, Fenerbahçelilik ruhuna Fatiha okuma zamanıdır. Allah kabul etsin. Amin