Mustafa Denizli ne zaman inadından vazgeçti Beşiktaş gaza bastı. Trabzon, F.Bahçe ve dünya devi Manchester United. Bu üç maçta da Beşiktaş, orta sahasını kalabalık tuttu. Üç galibiyet, atılan altı gol. Kalesinde gördüğü gol adedi sıfır. Sanırım bu manzara bazı şeyleri ortaya koymaya yetiyor. Bundan sonra Beşiktaş asla 4-2-3-1'e dönmemeli. Sayılara kafasını çok takan biri değilim ama bazı şeyleri anlatmak için de bu gerekli. İşin özü şu ki Beşiktaş'ın elinde, orta sahada oynayıp, hem savunma görevini yapıp, hem de hücuma destek verebilecek bir tek oyuncu bile yok. O nedenle defanstaki dörtlü ile ilerideki dörtlünün tüm yükünü Ernst ve Fink'e bindiren 4-2-3-1 Beşiktaş'a bir beden büyük geliyor. Almanlar'ın sağına Ekrem yerleşti, solda İsmail, Serdar Özkan, Tello'dan hangisi oynar bilinmez ama eğer kadroda istikrar sağlamak istiyorsa Denizli'nin atması gereken ilk adım zorunlu haller dışında şu yedi oyuncudan vazgeçmemektir; Toraman, Sivok, Ferrari, Üzülmez-Ekrem, Erns, Fink.. Bundan önceki maçlarda alınan sonuçlar belli, son üç zorlu maçta alınan sonuçlar da belli. Fazla söze gerek yok. Eğer Mustafa hoca Trabzon, Fenerbahçe ve Manchester maçlarında yenilgi korkusuyla orta alanı kalabalık tuttuysa ve Sivas maçından itibaren eskiye dönecekse yandı gülüm keten helva. Denemesi bedava. Macera isteyen, takımın çok çabuk uyum sağladığı 4-4-1-1'den vazgeçip, 4-2-3-1 ucubesine geri döner. Biz de hep önümüzdeki maçlarda birlikte seyreyleriz manzarayı. Her neyse. Bizimkisi 'testi kırılmadan' yol göstermek. En iyisini elbette Mustafa Denizli bilir. Davul onda, tokmak onda, nasıl isterse öyle çalsın.