Rahatlayın. Artık yapmak istediğinizi yapın. Nasılsa as kozu yakaladınız. Vurun kırın. Gerçi kırılacak da bir şey kalmadı ya! Düşünebiliyor musunuz, Kasımpaşa karşılaşması Trabzon'un ligdeki konumu için kırılma maçı. Yönetim böyle bir maç öncesi İstanbul'da toplanıp Hugo Broos'un fermanını yazar. Soruyorum size, böyle bir atmosfer yaşayan bir takımın, maçı kazanması mümkün mü? Tabii ki hayır! İşte Trabzonspor'u küçülten ve yıkan en büyük tehlike, kulüp içerisinde oynanan ayak oyunları ve kapalı kapılar ardında çevrilen entrikalar olmuştur. Ben şahsen Trabzonspor'un içerisinde bir yıkım ekibinin olduğuna inananlardanım. Kimse kusura bakmasın. Bu seyrettiğimiz Trabzonspor, herhalde Kasımpaşa'dan kötü bir takım değil. Ama gelin görün ki sahadaki futbolcu kadrosu gamdan kederden uzaktılar. Bir takım bu kadar kötü oynar mı?Hem de bu Trabzospor olursa.... Kasımpaşa maçının geneline bakıyoruz; koskoca 90 dakikada gol pozisyonu yok denecek kadar az.
Koşmazsan olacağı bu Futbolcu istekli olmazsa, sahaya yüreğini koymazsa, yeterli derecede koşmayıp mücadele etmezse, yakaladığı pozisyonu gole çeviremezse olacağı budur. Yazık Trabzonspor'a. Aslında lig her hafta değişim yaşamaktadır. Buna rağmen Trabzonspor kendi değişimini bir türlü başaramamaktadır. Eğer bordo-mavililer bu maçı kazanmış olsalardı... Zaten fikstür avantajı vardı. Benim inancım odur ki ligin ilk yarısını her şeye rağmen yukarılarda bitirirdi. Tabii böyle bir görüntü içerisinde olmamak şartıyla. Evet, Yılmaz Vural hafta içerisinde verdiği beyanlarda "Biz işimize bakarız. Trabzonspor'u yenmeliyiz" dedi. Bunu da başardı. Takımı, katı defans yapmadan oyunu çirkinleştirmeden, Trabzonspor karşısında farklı bir skor yakalamayı başardı. Kendisini kutluyorum. Küme toto oynayanlar, eğer Kasımpaşa'nın bu oyununu gördükten sonra herhalde o düşüncelerinden vazgeçmiştir. Ben böyle oynadığı sürece en kısa zamanda Kasımpaşa'nın puan cetvelinde yukarılara tırmanacağını umuyorum.