Beşiktaş mağlubiyetiyle ligin üst sıralarına tırmanma şansı değerlendirilemedi. Oysa müsabaka içerisinde yapılacak birkaç hamle Trabzonspor'un sıralamada çok daha yukarılara çıkmasına fırsat tanıyacaktı. Olmadı, ziyanı yok. Ama şu bir gerçek ki Trabzonspor beklenilenden çok daha iyi futbol oynamıştır. Bu 15 günlük arada eksiklerin görülüp, telafi yoluna gidilmesi eminim ki takımı ileriki maçlarda çok daha başarılı kılacaktır. Bu türbülanslı dönemde karar alıcılara kritik roller düşmekte. Yetenekli cerrah misali, hastalığın merkezine isabet sağlanmalı ve tedavisine de bir an önce başlanmalıdır. Trabzonspor, futbolcuya dayalı bir düzen içersinde oyun oynamakta bu nedenle futbolcusu her maçta başarılı olmak mecburiyetindedir. Bu da yapılacak olan fiziki ve fikri çalışmalarla sağlanır. Futbolcuların saha içi performans düşüklüklerinin bir sebebi de özel yaşantılarına ve beslenmelerine gereken önemin verilmemesidir.
Önce disiplini sağlayın Burada en kritik görev Trabzonspor'un sağlık kuruluna düşmektedir. Ama hepsinden önemlisi, darılmaca, gücenmece, kırılmaca yok, Trabzon'un doğu ve batı yakasında sporcuya yakışmayan bazı karargâhlar kurulmuş, bunların ilgililer tarafından savuşturulması gerekmektedir. Beşiktaş yenilgisi sonrası ortalık toz duman, her sokak başı sanki bir ağlama duvarı. Çözülmesi beklenen bir takım soru ve sorunlar ortadayken, yönetim 'teknik adamı nasıl yollarız' senaryoları içerisinde. Sporcu iradesinin yönetim idaresinin üzerine çıkmasına fırsat tanınmamalıdır. Kimi oyuncular belirgin form düşüklüğü yaşıyorlar, kimisi de futbol hiyerarşisine aykırı bireysel beyanatlar verip Trabzonspor'un uluslararası siciliyle oynuyorlar. Bu tarz eylemler Trabzonspor'un tarihiyle bağdaşmamaktadır. Bu futbolcuların ne sorunları varsa derhal halledilmesi elzemdir. Bu durumda antrenör düzeyindeki değişikliklere kafa yormak yerine, eldeki futbolcuyu ıslah etmenin yolları aranmalıdır.