İnönü'ye gitmeden önce Radyospor'da konuştum, gazetede eş-dostla muhabbet ettim, fikrimi soran herkese, "Normal futbolunu oynayan Beşiktaş bu Wolsburg'u çok rahat yener!" dedim... Ernst'in oynamayacağını öğrenince şok olsam da "Hoca orta sahayı kalabalık tutarak bu sorunu çözer" diye düşündüm... Taa ki kadroları görene kadar... Kadroları görünce, sevgili kardeşim Kartal Yiğit'e, "Hoca yine şapkadan tavşan çıkarmayı deniyor!" dedim... Galibiyeti bırakın takımın beraberliğe kurtaracağına dair inancım kalmadı.. Çılgınlıktı bu... Serdar, İbrahim Kaş gibi iki koyunu versen güdemeyecek oyunculara güvenip Beşiktaş'ın hayallerini yıkmak ancak Denizli'nin yapabileceği bir şeydi... Yaptı...
Gazası mübarek olsun! Diyeceksiniz ki o kadar eksik var hoca ne yapsın? Masal bu masal... Eksikler olmasa bu kafayla yine aynı şey yaşanırdı. Hocanın kafası yanlış... Hayalperest bir teknik adam Denizli. Acı ama gerçek bu. Elinde Messi, Henry, Kaka olur, bu sistemle oynarsın... Çünkü o oyuncular çalım atmayı, ayaklarında top dolaştırmayı bildikleri gibi ikiye bir nasıl yapılır, aralara nasıl kaçılır, ara pası nasıl atılır, hangi pozisyonda pas verilir, hangi pozisyonda şut atılır bu konudada uzmanlaşmışlar. Üstelik bildiklerini uygulayabilecek yetenekleri de var... Peki ya senin elindekiler? Hangisi bunların tamamında var... Hiç birinde... Rijkaard'ın dediği gibi, hepsinde her şeyden biraz var... Misal Yusuf, müthiş teknik ama enerjisi 30 dakika... Bobo güçlü fakat topu kontrol etmeyi bilmiyor. Serdar hedefsiz, bilgisiz... Ekrem özgüvensiz... İbrahim Kaş'ı kademeden, mücadeleden haberi yok... Nobre, savaşçı, etkili ama çabuk değil... Tello teknik, tembel ve duyarsız... Daha sayayım mı? Hepsi yarım senin oyuncularının, bazıları da çeyrek! Güçleri ancak annemizin ligine yeter, Şampiyonlar Ligi'ne değil. Öyleyse 4-2-3-1 gibi gerçekten üst düzey bir futbol bilgisi ve müthiş yetenekler isteyen bir sistemde bu yarım yamalak oyuncuları nasıl oynatırsın Mustafa hoca?.. Yapman gereken tek şey sistemini sadeleştirmek... Gordon Milne gibi "Futbol basit oyundur" demek ve bu takıma göre elbise biçmek... Yani bildiğin 4-4-2 oynatacaksın bu takımı... Bunu ben söylemiyorum, elindeki kadronun ve futbolun gerçekleri emrediyor. Sanırım saha içinden göremiyor Denizli bu manzarayı... Tavsiyem şu; Trabzon maçında bizim yanımıza, tribüne gelsin. Ya da eskiden yaptığı gibi Lig TV yayın odasından izlesin... O zaman oynattığı sistemin nasıl bir ucube olduğunu görecektir...
SON SÖZ: Sahada sefilleri oynayan Denizli'nin Beşiktaş'ıdır, gerçek Beşiktaş değil!