* "Tatil etmesem 50 bin kişi yürürdü" diyerek Gezer hakemlik mesleğine ihanet etti * Adaletin gözü kördür. 50 bin kişiye bakmaz, keser atar. Yönetmeliğe bu konuda kesin bir karar eklenmeli * G.Saray, Sivas'a gol atınca tribünlerden ilk duyulan ses F.Bahçe'ye küfür. Gücün yetiyorsa sahada yen * Türkiye'deki cezalar tribün ve sahalardaki şiddeti önlemek için yeterli değil. Daha ağır olması lazım
_Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin üzerinden bir hafta geçti ama tartışmaları bitmedi. Öncelikle cezaları sormak istiyorum. Fenerbahçe 2 maç seyircisiz oynama; Keita ve Bilica ise 3'er maç men cezası aldı.
Yeterli buluyor musunuz? Mevcut kurallar içinde bana anormal gelmedi, itirazlar da anormal gelmedi. Bu tür cezalara her zaman bu tür itirazlar yapılır, adettendir. Ama bir gerçek var bu cezalar Türkiye'de futboldaki şiddeti önlemek için yeterli değil. Çok daha ciddi cezalar koymamız lazım. Hem saha içi hem de tribün olaylarına... Sergen'in bir yazısı var; Bilica'nın attığı tokatla ilgili... Gerçekten daha ortada maç yokken ve iki kişi arasında bir itişmeden doğan bir tartışma varken metrelerce gerilerden koşup geliyor ve Galatasaray'ın kaptanına tokatla karışık yumruk atıyor. Bunun cezasının çok daha ağır olması lazım yönetmeliklerde. Tribünlerden atılan nesnelerin cezasının çok daha ağır olması lazım. Türkiye'deki cezalar caydırıcı değil. Tribün anarşisi küfürle başlıyor. Sen küfrü önleyemezsen olayların önüne geçemezsin. Tahkim Kurulu, "Yeterli sürede küfür edilmedi", "Yeterli sayıda insan küfür etmedi" diyerek cezayı kaldırdığı sürece bu işin önünü alamazsın. Çünkü küfür ortalığı kızıştırıyor ve sonra da insanların gözü dönüyor. Görüyorsun ki insanlar maça, futbol seyretmeye gelmiyor artık. Beşiktaş maç kazanırken, Beşiktaş seyircisi Beşiktaş'a sövüyor ve sahaya sırtını dönüyor. Demek ki amaç maç seyretmek değil. Herkes bağcı dövmeye geliyor, üzüm yemeye değil. Galatasaray 10 senedir Fenerbahçe'yi yenememiş, yine yenilmiş, Sivas'a gol atınca Galatasaray tribünlerinden ilk duyulan ses Fener'e küfür. Gücün yetiyorsa sahada yen. Fener seni üçlemiş, sen 'lig sonuncusu Sivas'a gol attın' diye Fener'e küfür ediyorsun. Tatmin şekline bakar mısın!.. Bu da raporlara geçmemiştir. Şimdi Adnan Polat başta olmak üzere bütün Galatasaray yöneticileri, "Galatasaray kaptanına kimse kaldıramaz" diyor. Bunu diyen Galatasaray yönetimi Fenerbahçe'nin bulunmadığı bir sahada Fenerbahçe'ye sövülmesine ses çıkartmıyor. Fenerbahçe bizim 100 yıllık ezeli rakibimiz ama aynı zamanda ebedi dostumuzdur. Ne demek Fenerbahçe'ye küfür etmek' demiyorlar. Sen ona aldırmazsan adam da senin kaptanını yumruklar. Önemli olan bu. Biz her maçtan sonra bu olayları konuşuyoruz ama her maçtan sonra konuşuyoruz sadece!.. Değişen bir şey var mı?
TOROĞLU BAĞIRIYOR _Bilica'nın televizyon görüntüleri ile ceza almasına karşın olayları başlatan Cristian ve Arda'nın PFDK'ya sevk edilmemesi eleştiriliyor. Arda ile Cristian'ın arasındaki olay kimsenin farkına bile varmayacağı basit bir olay. Aralarında sözlü bir atışma oluyor. Bundan daha basit bir şey olmaz. Önemli olan gerilerden koşup gelen ve olayı büyütenler. Bu yüzden federasyonun buradaki tutumu gayet doğru. Raporu yazanlar iyi süzmüş olayı.
_ Hakem Bünyamin Gezer, "Maçı tatil etsem, binlerce kişi yürürdü" diyerek kendisini savundu. Bu konuda yönetmeliğe kesin bir madde koymak lazım. Erman Toroğlu bir haftadır bas bas bağırıyor. "Ahmet Güvener, 'Hakeme bir şey olursa oynatmayacaksın' dedi" diye. Ahmet Güvener de doğruluyor böyle konuştuğunu. Ama demek yetmiyor. Yönetmeliğe, 'Hakem herhangi bir saldırı olduğu zaman maçı oynatmaz' diye yazmaları lazım. Çünkü işi hakeme bıraktığında ne diyor hakem: "50 bin kişi sokaklarda yürürdü!" Yok ya Fenerbahçe maçı olursa '50 bin kişi sokakta yürüyecek' diye oynatma öteki taraftan Çatladıkapıspor maçı olursa sokakta '50 kişi yürüyecek' diye maçı oynatma! Adaletin gözü kördür, adalet bakmaz. 'Tribünde 50 bin kişi ya da 5 bin kişi mi var' bakmaz!.. Keser atar. Bünyamin Gezer'in yaptığı açıklama tam bir aciz ifadesidir. Hakemliğe ihanet eden, böyle konuşan bir adama bir daha düdük vermemek lazım. 'Ben tribüne göre düdük çalarım' diyor resmen. Bu o demek! O zaman Roberto Carlos'un ofsaytını niye vermediğini, Alex'in düşmesine niye penaltı çaldığını anlıyorsun!.. 'Tribünler aşağıya iner' diye. Bünyamin Gezer'in hakemliğinin bitmesi lazım. Maçı oynattığı için değil. Oynatma sebebini böyle açıkladığı için.
_Olaylı derbinin üstüne Ercan Saatçi ve Metin Özülkü'nün Galatasaray'a yönelik küfürlü diyalogları bomba gibi düştü. Fenerbahçe televizyonunda oluyor olay. Fenerbahçe televizyonunun stüdyosundaki görüntünün sesiyle birlikte Galatasaraylı internet sitelerinin eline geçmesinin bir tek izahı var: Bu görüntüler Fenerbahçe kulübünün bilgisi ve izniyle onlara gönderildi. Çünkü Hürriyet gazetesindeki spor müdürü değişikliğinden Fenerbahçe kulübü memnun değil. Ercan Saatçi Fenerbahçeli olduğu halde, ona söz geçiremeyeceklerini biliyorlar, oysa Esat Yılmaer onların adeta sözcüsü gibiydi. Bunun başka izahı yok. Benim yorumum budur. İsterlerse 'komplo teorisi' desinler.
CASUS ÇALIŞMIYOR Fenerbahçe televizyonunda herhalde Galatasaraylı bir casus çalışmıyor. Olay tamamen budur. Yoksa bu tür sinkaflı küfürler her yerde oluyor. Gelsinler bizim eve bir Fener maçında neler konuşuluyor görsünler bakalım. Türkiye'nin en muhterem adamları neler diyorlar. Türkiye'de sinkaflı küfür dil alışkanlığı haline gelmiş.
_Arda son dönemde sıkıntılı günler geçiriyor. Ben Sivas karşısında çok hırslı ve istekli buldum ama beğenmeyenler de vardı. Siz nasıl buldunuz Arda'yı!.. Arda iyi, her zaman da iyi ama her zaman aynı derecede iyi değil. İnişleri var, çıkışları var. Bundan da doğal bir şey yok ama Arda'nın üstüne çok geliyorlar.
_Özel hayatıyla da oldukça göz önünde. Felaket bir şekilde üzerine geliyorlar. Neticede 22 yaşında bir delikanlı. Bu kadar ağır yükü zaman zaman taşıyamıyor. Ama hem kendisini hem takımı toparlayacağına inanıyorum.