Hey heeeey!.. Ne gol ama birader!.. Atan şaşkın yatan şaşkın vatan şaşkın. Ne demek bu diyen olur! Şu demek: Şutu atan Cristian şaşkın. Mütevazı bir şut atmış çünkü. Topu direkman kaleciye nişanlamış. Hamidou üzerine gelen topu tutmak için değil de, kazandan iki eliyle su avuçlayıp cıbı cıbı yapacakmış gibi eğiliyor. Top ona feyk atıyor, kaleci haybeden yatıyor, golcü işte buna şaşıyor. Yatan da atan gibi şaşırmakta (Hamidou yani). Vatanın şaşkınlığı ise böyle bir beleş gol karşısında tüm memleket ve ahalisinin şaşkınlığı manasında. Böylesi sert, stresli maçlarda haybeden gol atınca çok tatlı geliyor bana. Lakin maç henüz çok taze. Sevinsek de dozajı aşmayalım, sonradan madaralıktan çatlamayalım. Uyyy sankim de ne olacağını bilmişim yahu. İlk devreyi idare ettikse de ikinci devre dalga dalga akıyor üzerimize Kayseri. Bunlardan biri ikisi savuşturuluyor ama Carlos'un son çare el peşreviyle kesmeye çalıştığı bir akın penaltı yaptırıveriyor. Eloğlu da bu fırsatı tepmeyip avlayıveriyor Volkan'ı. Sonrasında tekmil panik atağımı depreştiren Kayserispor hücumları bitmek tükenmek bilmiyor. Bazıları onların şanssızlığı, beceriksizliği yüzünden bazıları da Volkan'ın marifetiyle eriyor.
Eski günler nerede Akla eski günler geliyor. Hani ben 'fakiri pür taksir' kardeşiniz geçen yıl da Kadir Has Stadı'nın açılışına, Kayseri- Fener maçına gitmiştim. O zamanlar Fener'in başındaki Aragones Dede'nin elini kandil dolayısıyla öpmüş, hayır duası edip öyle ayrılmıştım yanından. Sonra hızımı alamayıp stada varmış, sahaya çıkıp çimleri kaldırıp rulo yapmıştım. Neticede müsabaka anı gelip çatmış, Fenerim orada da goller atmıştı. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer diyerekten oturup izledim bu maçı da. Gönül o zaferin tekrarını istiyordu elbette marifetiyle eriyor. Maç bitiminde anlıyorum eski çamlar birer birer bardak oluyor. Papaz her zaman pilav yemiyor. Fenerbahçe, 2 puanı Erciyes eteklerinde bırakıyor, Galatasaray'la aradaki fark da 3 küçümen puana varıyor.