Doğrularını alkışlayıp, yanlışlarını eleştirdiğimiz başkan Sadri Şener, farklı bir kişilik. Sevindiğinde gözlerindeki canlılık, üzüldüğünde ise yüzündeki kırmızılık ruh halini dışarıya yansıtıyor. Bir o kadar da duygusal. Son zamanlarda yaptığı çıkışlarla hep tartışılan isim. Kulübü daha iyiye taşımak için çabaladığından kuşkumuz yok. Bu yıl, beklenildiği gibi gitmeyen saha sonuçları nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor. Yıllardır bir tartışmadır gider, "Başkan Trabzon'da mı yaşamalı, İstanbul'da mı?" diye... Trabzonspor tüzüğü gereği ikinci adam asbaşkandır. İstanbul'da yaşayan başkanların döneminde asbaşkanlar farklı bir önem kazanır. Son oynanan Kayserispor maçı ve sonrasında yapılan Olağan Divan Kurulu toplantısına katılmadı başkan Şener. Yerine Hacısalihoğlu vekalet etti. Kayserispor maçı ve Divan Kurulu toplantısı başkanın katılmadığı ilk etkinlik olmadığını da belirtelim. Esen küçük bir rüzgârdan nezle olmaya müsait Trabzon kamuoyunda bu davranış "Başkan küstü mü?" sorusunu gündeme getirdi.
Liderliğini göstermeli Başkanın, özellikle bazı taşınmazların devri konusundaki hassasiyetini biliyoruz. Diğer yandan yaşanan saha sonuçları, Broos'un açıklamaları ve kamuoyunun bugünlerdeki hassas dönemi nedeniyle, "küsme" olarak dışarıya yansıyan davranışın doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Düşündüklerini açıklamaktan çekinmeyen başkan Şener bu ortamda, liderlik ettiği kurumun başında olduğunu göstermelidir. Benzer yaklaşımların yarardan çok zarar getireceği düşüncesiyle, olası bir "küsme hakkı"nın ancak seçimli genel kurulda kullanılması uygun olacaktır. Trabzonspor'da saha içerisinde yaşananların bir kısmının psikolojik olduğu konusuna "Sağlıklı Günler" başlıklı yazımızda değinmiştik. Sağlık Kurulu Başkanı Dr.İrfan Coşkun'un katkılarıyla altyapı takımlarına psikolojik destek amacıyla "Psikolojik Destek Departmanı" kuruldu. Kurumsallaşan kulüplerde sağlığın sadece kırık, çıkık ve burkulmadan ibaret olmadığını görmek ne güzel. Emeği geçenlere tebrikler!