Her Fenerbahçe yenilgisinden sonra konuyu saptırmaya çalışan Galatasaraylılar, bu defa da aynı yola başvurdu. Neymiş efendim; bir cisimle başı yarılan yardımcı hakem nedeniyle maç oynatılmamalıymış. İlk golde ofsayt varmış, Alex kendisini yere atarak penaltı yaptırmış. Herhalde Güiza da topuğunu elleyerek son golü atmış! Kural bildiğini savunan bazı eski hakemler de Servet'in Lugano'yu kafa kolla yere indirerek yaptığı verilmeyen penaltıyı bile es geçip, hakemin yaralanması nedeniyle maçın iptali gerektiğini savunmuş. Federasyonun verdiği talimatın ruhunu değil, sözlerini dikkate alıp, "Gezer'in maçı oynatmaması lazımdı" diyorlar. Bu madde, bir maç esnasında verdiği karar dolayısıyla ortaya çıkan yaralanmalar için konmuştur. Pazar günü ise Kadıköy'de hakem kıyafeti taşıyan ve eşofmanla ısınan, kimliği belirsiz ve futbolcuların yaptığı bir olaya karışan bir şahsa, atılan bir yabancı cismin tesadüfen çarpmasıyla meydana gelmiştir.
Hükmen mağlup sayılır Yani durum, maç oynanırken elinde bayrak bulunan ve onun yanlış bir kararını protesto eden yardımcı hakeme bilerek yapılan bir saldırı değildir. Nitekim durumu haklı olarak böyle yorumlayan hakem Bünyamin Gezer de yardımcısına yapılan tedaviden sonra 55 bini statta bulunan milyonların heyecanla beklediği oyunu başlatmıştır. MHK Başkanı Oğuz Sarvan da kararın maçı yönetecek hakeme ait olduğunu ve oynatma kararını onun verdiğini açıklamıştır. Bizim ulema, "Bu olay Ali Sami Yen'de olsa Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'yi sahadan çeker, bu maçı oynamaz ve giderdi. Adnan Polat pazar günü bunu yapmaktan korktu" buyurdu. Böyle bir karar vermek için insanın akılsız olması lazım. Çünkü sahadan ayrılan kulüp hükmen mağlup sayılır. Bunu bile bilmiyor. Bugünkü şartlarda ve eğitimsiz taraftarlar önünde bir maç sırasında atılacak bir taş veya para için saha veya salonlar kapatılacak olursa Türkiye'de maç yapacak yer kalmaz. Taraftarlar mutlaka daha terbiyeli ve sportmence davranmalı, federasyonlar da daha insaflı ve aklı başında kararlar vermelidir.
