Ali Gültiken / Sabah : Hava parçalı bulutlu Beşiktaş'ın futbolu maalesef parçalı bulutlu hava gibi. Ne zaman gürlüyor, ne zaman esiyor, ne zaman yağıyor belli değil. Maç içerisinde oynanan oyun da aynı bu şekilde. Bir var, bir yok. Pas yüzdesi düşük. Topa hakim olma zayıf. Neredeyse ligin üçte biri bitti, ancak futbol adına Beşiktaş istenilen
düzeye hâlâ gelemedi. Bu durumlarda kazanmak önemli kabul ediyorum. Ama takımın genel oynama performansı ve uygulamasının çok iç açıcı olmadığının da altını çizmek gerekiyor.
Sergen Yalçın / Vatan: Zabıta memuru gibi Nihat ! Nedir kardeşim senin bu halin? Hiç senin kariyerindeki bir topçuya yakışıyor mu böyle zavallı bir futbol? Sonra o kadar bencil ki dayanmak imkansız. Bobo ise zabıta memuru gibi dolaştı durdu. Beşiktaş hücum edemiyor. Futbol grafiği her hafta daha aşağı düşüyor. Böyle çok maç yaşarlar. Yani artık kronik hale gelen gol sorunu çözülmediği sürece, Beşiktaş böyle çok maç yaşar. Şansı yanındaysa da kazanır. Değilse kaybeder. Sonra da ağlamaya devam eder. Atilla Gökçe / Milliyet: Hatice değil netice Beşiktaş topla daha çok oynayan, galibiyeti daha çok isteyen, golü ısrarla arayan takım. Tamam da kurdukları baskı kadar pozisyon bolluğu yaşıyorlar mı; hayır. Emeklerinin karşılığını alıyorlar mı; hayır. Bobo, Nihat ve Tello ne dışarıdan ne de içeriden etkili değiller. Beşiktaş, kanattan da etkili değil. Hatırı sayılır bir orta gördünüz mü? Ben göremedim. Her neyse, Hatice'ye değil, neticeye bakılıyor bu ülkede! Netice de güzel. Hele Beşiktaş için üst üste üçüncü kez güzel!