Dünya Kupası'ndaki hüzünlü elenişten sonra yeniden Süper Lig'e kavuştuk. Liderliğini emin adımlarla sürdüren Fenerbahçe, bugün deplasmanda Gaziantepspor ile gündüz seansı yapacak. Sarı-lacivertlilerin ikili rekabette büyük üstünlüğü bulunurken, bazı maçların spor tarihine de geçen sonuçları dikkat çekiyor. İki takım yıllar önce ligin en gollü maçında rekor bir skora ulaşmışlar ve 12 defa ağların sarsıldığı karşılaşmayı Fenerbahçe 8-4 kazanmıştı. Sonraları Gaziantep'in şampiyonluğu kovaladığı günlerde ilk yarısını 3-0 önde kapadığı Kadıköy'deki maç, taraftarın olağanüstü desteği ve Rapaiç'in 3 golüyle sarı-lacivertlilerin 4-3 galibiyetiyle sonuçlandı. Bu sonuç Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını da sağladı. Bir de Oktay Derelioğlu'nun 4 gol attığı ve güney takımının kendi sahasında 5-0 kazandığı karşılaşma hafızalardan çıkmaz. Sakatlıktan yeni kurtulması kadar derbi öncesinde kart sınırında bulunduğu için bugün sahada yer almayacak Alex, Lugano ve Güiza'ya rağmen son günlerin formda yedekleri kanaatimce gazi şehrinden iyi bir sonuçla döneceklerdir.
Başarıya bak! Bir ata sözümüz var, öz Türkçeyle "İnsanın aynası işidir, şahsın rütbesi yaptığı eserde görülür" der. Milli Takım'ın Fatih Terim döneminde ne sistemi, ne iskeleti, ne de etkili bir futbolu vardı. Neticede de dünyanın şaştığı bu hallere düştük. Zira bu sırada alınan galibiyetler futbolcularımızın ferdi başarıları ve rakiplerin büyük hataları sonucu tesadüflerle elde edilmişti. "Kör ölür, badem gözlü olur" derler. Bakıyorum futboldan anlayan, anlamayan az sayıdaki medya ile "Terim sevenler" ucuz galibiyetlere kanıp, neredeyse ağlayarak görevi bırakmamasını, hatta geri dönmesini istiyorlar. Milan'dan sürülen, Galatasaray'a Süper Lig'deki 6-0'lık Fenerbahçe mağlubiyetini yaşatan, 50 milyonluk transfer yaptığı sarı-kırmızılı takımda başarısız olarak işine son verilen Terim'i, Galatasaraylı Haluk Ulusoy futbolumuzun başına getirmiştir. O sırada grubunda namağlup şekilde ikinci olan ve FIFA Dünya Klasmanı'nda 12'nci sırada bulunan Türkiye'yi 39.'luğa düşürmüştür. Bu mudur başarı? Ancak Ersun Yanal, Bülent Uygun, Yılmaz Vural ve Şenol Güneş gibi hocalardan biriyle yeniden yükselmemiz mümkündür. Piontek ve Löw dışındaki yabancıların yararı olmaz. Hele Hiddink asla!