Ziya hoca gülerek anlattı. "Yıllar önce Genç Milli Takım ile Talas'ta kampa girdik. Müthiş arkadaşlık vardı aramızda. En gırgırımız ise Selçuk Yula'ydı. Bir gece diğer bir arkadaşla saklanıp yok oldular ortadan. Meğer kötü planları varmış. Bembeyaz koca bir çarşaf bulmuşlar. Diğer arkadaşımız Selçuk'u omzuna almış ve çarşafı örtmüşler üzerlerine. Biz yatakhanedeyken alacakaranlık arasında giriverdiler içeri. 3 metre boyunda bir hayaleti karşımızda görünce korkanlar çığlık atanlar bile oldu.
BEKÇİ YETİŞTİ... Ortalık harman yerine dönmüştü ki gürültüleri duyan tesis bekçisi elinde pompalı tüfeğiyle koştu geldi.
Karşısında dikilen hayaleti görünce onun da ödü patladı ve tüfeği doğrulttu. Tam ateş edecekti ki durumun vahametini gören Selçuk kendini yere atıp çarşafı açtı güç bela. Vurulup belki de ölmekten son anda kurtuldu yani. Bizi korkutup gülmek isteyen 2 futbolcu bizden de çok korkup bizden daha da komik hale gelmişlerdi."