MHK şimdi ne diyecek bilmiyorum ama hemen bugün yapacağı tek bir şey var. O da şu: Dünkü maçı yöneten İlker Meral denen hakemin kesinlikle profesörlerden kurulu beş kişilik bir heyete göz muayenesi yaptırmak. Çıkacak rapor inanın bana "İlker Meral kördür" olacaktır. "Hayır, olmaz böyle şey!" derseniz. O zaman da ben sizlere şunu sorarım. Hakem İlker Meral, Ali Güneş'in kale çizgisi üstünde bir kaleci gibi uçarak elle kestiği topa neden penaltı vermedi? Evet, hakem İlker Meral, Galatasaray'ın resmen bir penaltısını vermedi. Sadece o mu? 90 dakika boyunca verdiği ters kararlar ise futbolcuları adeta sinir küpü haline getirdi, Umarım MHK Başkanı Sayın Sarvan bir açıklama yapar. Maçtan iki gün önce bu maçla ilgili güzel bir haber okumuştum. Kasımpaşa Futbol Şube Sorumlusu Süha Sidal, "Galatasaray'dan bir eksiğimiz yok. İkimiz de beşte beş yaptık. Galatasaray beş galibiyet, biz ise beş mağlubiyet aldık" demişti.
Can havliyle İşte Galatasaray'ın dün geceki rakibi puan cetvelinin en altındaki hiç puan almamış takımı Kasımpaşa idi. Bu yüzden de Kasımpaşa can havliyle maça asıldı ve 26. dakikada Moritz'in ayağından galip duruma geçti. Gol öncesi ve gol sonrası devre sonuna kadar oynanan oyunda iki takım da birçok pozisyonu değerlendiremedi. İkinci yarı başladığında, Galatasaray gol için Kasımpaşa kalesini abluka altına aldı. Az farkla dışarı çıkan toplardan sonra bir kez de direk nişan alındı, akabinde gene bir İlker Meral faciası yaşandı. Kewell topla önü boş halde Kasımpaşa 18'ine girerken arkadan gelen Ali Güneş'in çekerek düşürmesi ile pozisyonu kaybetti. Burada Ali Güneş son adamdı. Ancak İlker Meral, kırmızı yerine sarı kart verdi ve Ali Güneş'i oyundan atmadı. Oyun yüksek tempo ile devam ederken Nonda, kaleci dahil herkesi çalımlayarak attığı beraberlik golüne, önce ikincisini, daha sonra da üçüncüsünü ilave edince Galatasaray, İlker Meral'e rağmen beraberlikten kurtuldu ve maç da 3-1 sona erdi.