Fenerbahçe için çok önemli deplasmanlardan biri Bursa. Sarı-lacivertliler maça tutuk ama kontrollü başladı. Oyunu kontrol etmesine ettiler ama sinirlerine hakim olamayıp, gereksiz kartlar gördüler. Neden bu kadar gergin olduklarını anlayamadım. Emre'nin cezalı oluşu sarı-lacivertlilerin orta saha direncini düşürdü. Buna rağmen Bursalı futbolcular sadece kanatlardan oynayıp savunmayı çok fazla geride kurunca Fenerbahçe arka arkaya pozisyonlar bulmaya başladı. Ama Güiza'nın gol kaçırma hastalığı dün gece yeniden hortladı. İspanyol müsait pozisyonlarda topu içeri sokamayınca maç çok bilinmeyenli bir denklem haline geldi. Neyse ki Bursaspor kalecisi İvankov'un ikramında usta ayak Alex ortaya çıktı ve işi bitirdi. Bursa'nın defansı evlere şenlik. Ertuğrul Sağlam'ın bu oyuncu topluluğuyla hedeflerine ulaşması zor görünüyor.
Savunmayı beğendim Dün gece ilk kez Fenerbahçe savunmasını beğendim. Özellikle Bilica her şeyini ortaya koyarak neredeyse hatasız oynadı. Lugano ve Gökhan da ona ayak uydurunca Bursasporlu oyuncular üçüncü bölgede etkisiz kaldı. Ama Roberto Carlos için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Yıldız oyuncu artık futbolu bırakmış artistlik peşinde! Hedefleri olan Fenerbahçe'ye bitmiş, tükenmiş, kafasında jübilesini yapmış bir Carlos yakışmıyor. Gelelim herkesin merak ettiği Mehmet Topuz'a... Sahaların değil ama transferin yıldızı Topuz'un açıkçası Cristian'dan pek bir farkı yoktu. Sorumluluk almadı, garantiye oynadı. Tek farkı fiyatı! Ama tek maçla değerlendirme yapmayı pek sevmem. Umarım oynadıkça daha iyi olur. Fenerbahçe'nin paraları çöpe gitmez. Dağınık Bursa'yı deviren Fenerbahçe için bu maçın kazanılması çok önemli. Bir deplasman karşılaşması daha galibiyetle bitti. Çünkü kaptan Alex böyle istedi.