Kayseri'deki içi dışı galibiyet dolu bir geceyi bitirdik. Yarın gece Bosna'dan Afrika biletini almaya çalışacağız. Estonya karşısında golü yedikten sonra, herkes kimliğini ikiyle çarpıp çoğaldı. Defanstaki azalmaya karşılık.
***
Yarın akşam bizim kadar zafere aç bir takım bekliyor bizi. Tarihinde ilk kez Dünya Kupası finallerine katılacak bir takım. Seyircileri en az bizim kadar ateşli. Futbol ruhu, bizim kadar derin. Yenenler, yenilenlerin umudunu öldürecektir. Estonya maçından çok daha farklı, taktik ve yürek mücadelesi bizi bekliyor. Bir sinir harbi belki!
***
Estonya maçında, ilk golü yedikten sonra, kendine yenik düşen bir Fatih Terim resmi göründü ve silindi. Yan hakemle nefes nefese bir tartışmaya girdi ama bunlara hiç gerek yok. Bosna'da, sakin bir kaptana ihtiyacı var Milli Takım'ın. Fırtınada gemiyi limana çekecek bir ustaya. O yüzden Fatih Terim'in kendini kaybetmemesi, kazanmanın ilk şartıdır.
***
Estonya maçında gecenin bahçıvanı Arda'ydı. Ekti, biçti, arkadaşlarına harika pozisyonlar hazırladı. Bu sezon onun 90 dakikaları bir masal tadında. Futbolumuzun altın bahçesi. Topu ayağına aldığında hiç kimselere benzemiyor. Attığı adımlarda, galibiyet bildirisi yayınlıyor sanki. Her yıl kendini aşarak, başka bir boyuta uzanan bu delikanlıya, (tarihi bir parantez) açalım. Biliyoruz ki, yarın gecenin güneşi, yine onun ayaklarında açacaktır.
***
Cumartesi gecesi, Arda'yı tatlandıran biri varsa, o da Tuncay Şanlı'ydı. Gecenin görkemli heykellerinden ikincisi. Eskiden Tuncay pozisyonları kolayca harcardı. Şimdi kale önünde nokta vuruşlar yapıyor. Bu da Tuncay'ın forma giydiği "küçümsenen" İngiliz takımlarından ona kalan miras. Belli ki, ülkemizde öğrenemediklerini, İngiltere'de öğrenmiş.
***
Ama bizlerin hâlâ öğrenemediği çok şey var. Kayseri'deki zemin, yeni fark edilen bir şey değil. Sakat futbolcuların, dava hakkı saklıdır desek, işin içine "milli duygular" girer. Profesyonellik sizlere ömür. Maçı kaybetseydik, yaygara kopardı ama 3 puanlık kazanç ve az hasarla, meselenin üzeri örtüldü. Bizler üzeri renkli çiçeklerle süslü uçurumları çok severiz.
***
Yarın akşam için söylenecek bir şey varsa. Bizler bu dar kapıdan geçeceğiz. Arda büyülü bir masalın prensi olacaktır yine. Tuncay, Emre, Servet kavganın içinde kalacaktır. Ve diğerleri, büyüdükçe büyüyecektir.
***
Çünkü futbolcular büyüdükçe, yollar kısalır. Afrika'ya altın yürüyüş başlar. 4 maçlık kavganın biri gitti, üçü kaldı. Yarın gece aynı marşı söylemek istiyoruz, hep birlikte. "Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar."