Bosna'yı yener 2010'da yarı final oynarız Türk futbol tarihinin en önemli maçlarından biri öncesi neden mi böyle iddialı bir yazı yazıyorum, anlatayım:
Milli takım barcelonagibi oynuyor Dünyada forvet kavramı çok değişti. Eskinin yüksek toplara vuran, statik santrforları yok artık. Koller emekliye ayrıldı. Crouch, Tottenham'da sonradan oyuna giriyor. Günümüzün modern futbolunda, önde sürekli gezen, araya kaçan, asist yapan, gerektiğinde orta alana gelen hücumcu tipleri var. Bu adamların en önemli özellikleri ise süratli olmaları. Adeta orta saha adamı gibi de oynayabilmeleri. İşte bu nedenle bizim hücum timi, yani Arda, Tuncay, Sercan, Emre, Hamit müthiş iş yapıyorlar ve yapacaklar.
Barça'nın, Henry'yi gerektiğinde kanatta kullanan, Messi'yi santrfor arkası her planda oynatabilen, Zlatan'ı rakip ceza alanının dışına çıkaran, Xavi'den hem savunmacı, hem hücumcu ön libero yaratan oyun yapısının aynısı bu. Takım, geriye çekilip sonra da en az 3 noktadan sprinter oyuncularımızla içeriye saldırıyor ve arkadaki oyuncularımızda, öndeki seçenek bolluğu nedeni ile istediği yere pası atabiliyor. Böyle bir hücum düzeninde rakibin adam savunması yapma şansı zaten yok. Alan savunması yapmaya kalkarlarsa da, bu kez süratli ve çabuk adamlarımıza yenik düşüyorlar.