Galatasaray'ın tek sıkıntısı santrfor mevkisinde... Biliyorum, 'Baros var, Nonda var ne sıkıntısı' der gibisiniz ama zaten benim bahsettiğim sıkıntı, futbolcu eksikliği değil... Oynanan oyun sisteminde santrforun durumundan kaynaklanan bir sıkıntıdan bahsediyorum. Evet Galatasaray takımı topa sahip oluyor, bol pas yapıyor, hızlı hücum ediyor. Rakibi bu hızlı trafikle şaşkına çeviriyor. Kendi santrforunu da... Baros'u Tallinn maçında çok dikkatle ve çıplak gözle izledim. En büyük problem Çek oyuncunun topla çok az buluşması. Orta saha ve kanatlar o kadar çok topa sahip oluyor ve pas trafiği üretiyorlar ki, pozisyon ceza sahasına geldiğinde genellikle mutlak gol pozisyonuna dönüşmüş oluyor. Baros ya da oynadığında Nonda'ya düşen tek vuruşlar ile gol yapmak. Ancak hepimiz biliyoruz ki, oyuncular topla ne kadar çok oynarlarsa o kadar fazla ısınırlar. Top ayaklarına geldiğinde düşünme hızları ve uygulama şansları daha yüksek olur.
Efsane son bulacak Rijkaard'ın sistemi oyunun yönünü hızlı biçimde çevirme ve dikine hücum üzerine kurulu... Düşünün top solda Hakan Balta'dayken 5 saniye sonra bakıyorsunuz Keita'ya gelivermiş. Ceza sahası civarındaki Baros ne yapıyor, önce sola yakın oynarken topun yön değiştirmesiyle birden sağa yöneliyor. Ceza sahası çizgisi üstünde kaleye paralel bir o yana bir bu yana pozisyon alıyor. Bol bol topsuz koşu yapıyor ancak topla az buluştuğu için kendine gelen pozisyonlarda son vuruşta soğuk kalıyor. Rijkaard bizim gördüğümüz bu sıkıntıyı 'görüyordur' diye düşünüyorum. Bugünkü Kayseri maçında oyunu ve sistemi bir de bu gözle izlemenizi öneriyorum. Yoksa bazıları gibi 'Baros yetersiz' ya da 'Nonda bu sistemde daha iyi oynar' demek cehalettir. Üstelik bu maç, Süper Lig'in dişli bir takımıyla oynanacağından "kolay rakip" efsanesi de test edilmiş olacak...