Galatasaray maçın daha başında rakibine öyle bir çullandı ki, çok uzun yıllar Ali Sami Yen'de bu kadar kapanan ve korkak oynayan bir takım görme şansımız yok Ne bir cilveleşme, ne bir yoklama, ne bir selamlaşma... Galatasaray rakibine tek daldı, tuş edene kadar da hiç abartısız sürekli saldırdı. Resmen rakibinin canını çıkardı, nefesini kesti. Tallinn takımı baktı direnmenin faydası yok, onlar da bu resitalden tad almaya baktılar. Maçın genel analizi eskiden bizim şerefli mağlubiyetlerimiz tarzı kendi sahasından bile çıkamayan bir takım ve o takıma karşı akın akın futbol oynayan sarı-kırmızılılar. Hele Keita bir ara öyle bir coştu ki, adamı bıraksan o gazla Florya'ya kadar koşardı. Bu maçın bence en kritik noktaları şunlar: Bir: Galatasaray bu sezon Bank Asya takımları da dahil böyle kapanan bir takımla tekrar oynamaz. İki: Yıllar sonra favori olarak sahaya çıkıp gereğini yerine getiren bir futbol kalitesi ile karşı karşıya kaldığımız için günümüz futbol seyircileri için çok şanslıyız. Üç: Futbol kalitemiz artık dünya çapında, yedek kulübesini rakibe versen PAFoyuncuları da dahil hepsini ilk on bire sürerdi... Dört: Bu kadar kapanan takıma rahat rahat gol atan Galatasaray bu sezon lig ve Avrupa'da fırtına gibi esecek, kasırganın ayak seslerini duymayan sağırlara ilan edilir. Beş: Rijkaard'ın oyun sistemi ve sahada uygulattıkları sezona damgasını vuracak. Rakipleri ya ayak uyduracaklar ya da nal toplayacaklar Altı: Sarı-kırmızılı takım Avrupa başarısına öyle aç ki, bu açlığı ancak bir kupa bastırabilir, dün geceki iştahın nihai sonucu budur. Yedi: Galatasaray'ın Avrupa'da da, ligde de yolu son derece açık.