Rijkaard, Tobol maçının kolay olmayacağını şu sözlerle özetlemişti: "Kazanmak için acı çekmemiz gerek." Futbolcular galiba bunu 'bizi izleyenlere acı çektirmemiz gerek' şeklinde algılamışlar. Böyle amaçsız, böyle isteksiz böyle kötü bir G.Saray göreceğimi hiç tahmin etmezdim. Sistemi şimdiden tartışmanın ve Rijkaard'ı da bugünden körü körüne eleştirmenin bir anlamı yok. Şu anda elde olan malzeme bu. Ama ben yine madem kulübedeler Emre Güngör, Linderoth ve Kewell'ın ilk 11'de sahaya çıkmasını beklerdim. Mustafa Sarp ve Yaser bu formanın oyuncuları olmamalı. Hele hele Mustafa Sarp'ı dün gece attığı gol de kurtarmamalı. Hazır değil, istekli değil, üstelik sahada nerde duracağını da bilmiyor. Yani G.Saray'ın dokusuna uygun bir futbolcu değil. Zaman ne gösterir bilemem tabii.
Güvensiz forvet olmaz Yaser içinde aynı duygulardayım. Kendine güveni olmayan bir forvet nasıl gol üretebilir, pozisyon yaratabilir ki? Rakip ceza sahasına giren kaleci ile karşı karşıya kalan bir forvetin ilk düşüncesi topu kaleye şutlamak mı, yoksa altı pas içinde yan pas yapmak mı? Yaser ikincisini yaptı dün gece. Benim kafamda da bitti zaten. En azından Servet'teki hırsın, inancın ve güvenin yarısına sahip olmalı, onu iyi izlemeli. Neyse tur adına iyi ama futbol adına kötü bir geceydi. Zaten G.Saray öyle ya da böyle Tobol'a elenseydi ayıbı Tromsö'yü ikiye katlardı. Zaman zaman saç baş yolmadık da değil hani ama Allah'tan sıkıntı sonuca yansımadı. G.Saray ligin başlamasına 15 gün kala hâlâ toplanmış bir takım görüntüsü ortaya koymuyor. Belli bölgelerde ciddi eksikler var. Oralara nokta atışı transfer yapılmazsa G.Saray'ın bu yıl da işi kolay olmayacak. Yönetimin çabası yok mu? Var, inkar edemeyiz ama zaman da su gibi akıp gidiyor...