Başlığa takılmayın şimdilik. Onu aşağıda açıklayacağım. Ama yeni gelen Brezilyalılar üzerinde yapılan spekülasyonlar doğru mu? Onlara bakalım şimdi. Araştırıp, seyrettiklerimi de üstüne ekleyerek. Statta seyrettiklerimi de elbet...
YENİ BREZİLYALILAR BOMBA MI, BALON MU? Şimdi alın size ilginç bir saptama Corintias'ın son 3 maçında Fener'in yeni transferi 2 Brezilyalı beraber oynadı. Takım bu son 3 maçta tam 9 gol yedi. "Şimdi bu cümleyi alıp değerlendirirseniz birçok anlam çıkar ama ilk söylenilmek" savunmaya takviye diye alınan 2 adamın, savunmasına yardım ettikleri eski takımlarının son 3 maçta Brezilya'nın en çok gol yiyen ekip olduğu" düşünülebilir. Ama mesela Botafago karşısında yine beraberlerdi ve maç 0-0 bitmişti. Dolayısıyla tek tek bakmak yerine aşağıda toplu bir analizi göreceksiniz. Gelin, hiç kızmadan, darılmadan ya da aşırı sevinmeden, son derece objektif ve de hiç kimseye eyvallahın olmadığı bu incelememi okuyun.
CRİSTİAN TEK ÖN LİBERO OYNATILABİLİR Corinthians'ın deplasmanda Botafogo ile 0-0 berabere kaldığı ve içerde Sao Paolo'yu 3-1 yendiği maçlarda tek ön libero oynadı Cristian. Bu sene gelmişti zaten Corinthians'a. Bir önceki takımı Flamengo'da eski Beşiktaşlı Kleberson ile bazen çift ön libero oynardı. Ama Kleberson'un yanına İbson gelip de forma bulması zorlaşınca Corinthians'a geldi. Corinthians ilginç bir takımdır. Sürekli olarak farklı taktik dizilişlerle çıkarlar sahaya. Öyle ki bu seneki 11 maçta tam 6 farklı taktikle oynadılar. Bu nedenle Cristian, bazen iki ön liberodan biri, bazen tek ön libero, hatta içerde Coritiba'yı 2-0 yendikleri maçta, orta 4'lünün sağ tarafında bile oynadı. Fener'de onu Emre ile beraber çift ön liberoda izleyeceğiz gibi geliyor bana. Az kart görecek ama gördüğü kartlar genellikle rakiple zıtlaşmadan dolayı yapacağı faullerden olacak. Tam bir şut sevdalısı. Kaleyi gördüğü her yerden vuracak. Öyle ki bazen arkadaşlarını bile "Neden pas vermedin?" diye kızdıracak. 'Araya girerek top kazanma' konusunda da Türkiye'nin en iyisi olacak.
O ASLINDA FORVET 2007 Haziran'ı idi sanırım. Çok sıcak bir Brezilya günü... Santos'un takımı Figuirense, Flamengo'ya 4 atıyor, ben de zevkle maçı seyrediyordum. Figuirense 3'lü defans yapan bir takımdır. Santos'da o gün orta alandaki 4'lünün solunda oynuyordu. Zaten Figuirense'de hep orada oynadı. Corinthians'ta ise defansın sol kanadında gördük onu, aynen konfederasyon kupasında milli takımının 4'lü defansının solunda oynadığı gibi. Ama Fener'de büyük olasılıkla Uğur Boral ile, orta sahanın sol kanadı için çekişecek. Sıkıntılı zamanlarda onu hücuma dönük ön libero ya da hücumdaki forvetlerin arkasındaki 10 numara olarak da oynatabilir Fener. Bir gün oralarda oynarken görürseniz şaşırmayın. Çok kart görecek. Topla oynamayı çok sevdiği için sık faule maruz kalacak. Ona yapılan fauller nedeni ile ceza alanı çevresinden çok serbest vuruş kazanacak Fener. Oyundan kolay kopmayacak. Savunma anlamında biraz sıkıntılı olacak. Çünkü aklı fikri hücumda olan bir adam bu Santos. GELELİM BAŞLIĞIMIZA Gelelim başlığımıza. Bazen yorumculardan duyarsınız "Bu maçta az şut atıldı'' diye. Aslında çoğu da bir maçta kaç tane ortalama şut atıldığını bilmeden söylerler bunu ya, neyse bu konumuz değil. Ben söyleyeyim size. Bugün dünyada bir maçta kaleye atılan, sizi heyecanlandıran ortalama gollük şut 10-11 civarındadır. Öyle ki EURO 2008'de 15'i geçen sadece 4 maç oynanmıştı. Bu nedenle şut atma eylemini bu sayılarla değerlendirmek gerekir. İşte Fener'de bu sene müthiş bir şut sağanağını göreceksiniz. Şimdiden yazıyorum. Fener'in maç başı ortalama şutu 13- 14'ün altına düşmeyecek. Santos ve Cristian'ın yanına Deivid, Topuz, Alex ve Emre'yi koyduğunuzda bu sayı bile belki komik gelecek ve Daum oyuncularını şut atma konusunda çok özgür bırakacak. Ve benden başka bir öngörü: Bu sert şutların kaleciden dönmesinden dolayı, kale sahası içinden Semih ve Güiza'nın bu toplara 2. vuruşla atacağı da çok gol olacak.
SEMİH YİNE Mİ YEDEK? Daum bu adamlarda gelince Gökhan-Bilica; Önder (Bekir) - Carlos gibi 4'lü savunma önüne 2 tane, hem öne, hem geriye sahip çıkabilen libero koyacak. Bunlar da Emre ve Cristian olacak. Onların önündeki 3'lü blokun sağ tarafı Topuz veya Deivid, ortası Alex, sol tarafı Santos veya Uğur'dan kurulacak. Bu kadar iyi bir , 'Hücuma giden orta alan 3'lünüz' olunca da forvet mecburen tek kalacak. Bu nedenle, bu sene de Semih -Güiza tartşmasına hazır olmak gerekecek. Ayrıca Bilica ve Önder ya da Bekir ikilisinin yavaşlığı ve uyum süreci de sorun olabilecek. Ama Fener'in elindeki kadro inanılmaz flexibl bir kadro oldu. Her yerde oynama kapasitesine sahip, en az 5 oyuncusu var Fener'in şimdi. Üstelik bu takım koşan ve mücadele eden genç bir takım da oluyor ve giderek gençleşen ve insani değerleri daha da özümsemiş bir Daum ile başarı şansı yüksek görülüyor. Hele de Kochbahçe faktörü devreye girerse .O da ne mi? Kochbahçe'yi de başka bir yazımda anlatacağım.
YÜREĞİMİ YAKANLAR Show TV'de senelerce beraber çalıştığım sevgili Orhan kardeşim, bana "Güzel Doktor" diyen Vedat ağabey, yokluğunuz kolay alışılabilecek bir durum değil. Biliyorum ki ikiniz de çok sevdiğiniz bu camiayı bir yerlerden yine takip edeceksiniz. Nur içinde yatın.