100. yıl şampiyonluğu sonrasında yönetimin ve tribünlerin kaybettiği Süper Lig motivasyonu geri döndü. Ama bir ayağı olmadan. Aziz başkan ve yöneticiler tam gün mesai veriyor. Çok istekli ve şevkle çalışıyorlar. İyi isimlerin üstüne gittiler ve aldılar. Takip hâlâ devam ediyor. Teknik direktör Christoph Daum da bomba gibi döndü. Oyuncularla tek tek ilgileniyor, yeniden takımı inşa etmeye çalışıyor. Çok istekli ve yeniden bir çıkış arıyor gibi... Takım Aragones'ten kurtulduktan sonra neşesini ve hırsını yeniden kazanmış görünüyor. Ağır idmanlara seslerini çıkarmıyorlar. Yoğun tempoya rağmen herkes elinden geleni yapıyor. Yeniler uyum sürecini kısaltmış gibiler. Herkes ilk maçı sabırsızlıkla bekliyor. Ama taraftardan hâlâ ses yok. Onların ateşi yanmamış gibi. Kombine satışları düşük. Geçen seneye göre neredeyse yarı yarıya fark var. Oluşmuş böylesine bir sinerjiyi tamamlayacak, yönetimi ve takımı daha da hırslandıracak güven hamlesinin gelmesi gerekiyor. Bu da kombine satışlarından geçiyor. Geçmişin kırgınlıklarını, hayal kırıklıklarını bir kenara bırakıp, arkadaş gruplarının birbirlerine "hadi" demesi lazım. Taraftarı, seyirci ve müşterilerden ayıran fark artık görülmeli.