Hasret biter, büyü bozulur Fenerbahçe, Sivas'ı eledi ve Türkiye Kupası'nda finale kaldı. Şimdi 13 Mayıs tarihi bekleniyor. Hasretin dineceği ve kupanın Saracoğlu'ndaki müzeyi süsleyeceği gün
Süper Lig'e havlu atmasının ardından aslında ilk finalini oynadı Sivas'ta Fenerbahçe. Yedi as oyuncusunun eksikliğinde, müthiş bir mücadele örneği verdiler. Sivasspor'un tüm denemelerine, isteğine, saha içindeki hamlelerine rağmen kendilerini finalist yapacak her önlemi başarıyla aldılar. Şimdi 13 Mayıs bekleniyor. 26 yıllık hasretin dineceği, Fortis Türkiye Kupası'nın Saracoğlu'ndaki muhteşem müzeyi süsleyeceği gün. En son Fatih Terim'li Galatasaray, sezonu çift kupa ile bitirmişti. Sürece bakarsanız ligden umudunu kesen takımların hep tesellisi Türkiye Kupası oldu. Beşiktaş aldığında, "Saffet amcaya" gitti kupa, Galatasaray kazandığında Derwall ile geçecek sürecin uzaması sağlanmıştı.
Fenerbahçe final yaptığı her sezonda, lig iddiasını yitirmeden çıkmıştı sahaya. Daha hırslı ve isteyen rakiplerle oynadı finalleri. Ve 26 yılda altı finali de kazanamadı. Bu kez aynı istek Fenerbahçe'de var. Başta yönetiminde, sonrasında futbolcularda ve nihayetinde taraftarında. Belki yanlışlar doğru olmayacak ama yaz ayları için herkes bir nefes alacak, moral bulacak. Hatırlarsınız, geçen sezon kuralar çekilirken Şekip Mosturoğlu, kupayı ikinci plana aldıklarını, PAF takımı ile oynayabileceklerini söylüyordu. Bugün ise sezonun perişanlığı karşısında, "Ama kupada finaldeyiz" diyebilecekler. O zamanların "amortisi" şimdi "büyük ikramiye" oldu. Bunları yazarken, bir Galatasaraylı arkadaşımın temennisini de eklemeliyim. "Fenerbahçe kupayı alırsa belki büyü bozulur" dedi. "Ne büyüsü" diye sorduğumda, "Galatasaray'ın Kadıköy'de kazanmaya başladığını görebiliriz. Olmayacak şeyler oluyor çünkü" diye cevap verdi. Bakalım hasretin bitmesi, büyüyü de bozacak mı?